“Bisiklet dünyaya bakışınızı değiştiriyor”

Tarihi uzun zaman öncesine dayanmakla birlikte, şimdilerde yeniden insanların hayatının merkezine girmeye başlayan bir eylem bisiklet sürmek. Gün içerisinde bütün ulaşımını bisikletle sağlayan, spor olarak kullanan, turnuvalara katılan ya da sırf zevk için ara sıra bisiklete binen insan sayısı gün geçtikçe artıyor. Belki henüz İstanbul’da bir bisiklet kültürünün yerleştiğinden bahsedemeyiz ancak son bir kaç yılda önemli gelişmelerin kaydedildiğini biliyoruz. Bisiklet kullanımının daha yaygın olması için de bir arada olmak ve mücadele etmek gerekiyor.

Bisiklet kullanımını yaygınlaştırmayı, kullananların hayatını kolaylaştırmayı amaçlayan Boğaziçi Üniversitesi Bisiklet Topluluğu, 2011 yılında Çevre Kulübü’nün altında faaliyete başlıyor. Önce küçük geziler organize ediliyor. Daha sonra insanların bisiklet kullanım becerilerini artıracak Cycling 101 atölyeleriyle birlikte, kulübün üye sayısı da artınca hem uzun geziler düzenleniyor hem de grupça bisiklet kullanma konusunda topluluk mesafe kaydediyor.

Boğaziçi Üniversitesi Bisiklet Topluluğu’nun ortaya çıkışını, gelişimini ve yaptığı faaliyetleri topluluğun 2016-2017 dönemi başkanı Ilsu Kazkayası ve topluluğun akademik danışmanlığını yapan Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Akan ile konuştuk.

Ilsu Kazkayası 2017 yılında Makine Mühendisliği’nden mezun oldu. Önümüzdeki dönem itibariyle Technical University of Munich’te Yüksek Lisansa başlayacak. 2015 yılında Bisiklet Topluluğu’na üye olduğunu söyleyen Kazkayası, o yıl bisiklet tamir atölyelerinin de yapılmaya başlandığını, bu sayede bisikletlerin durumunun da daha iyi olduğunun altını çiziyor. Topluluğun bisikletlerinin de yer aldığı atölye Birinci Erkek Yurdu’nun altında bulunuyor.

Geçtiğimiz sene Bozcaada’ya gezi düzenlediklerini söyleyen Kazkayası, bu sene de şehirlerarası turlarını artırdıklarını ifade etti. Toplu bisiklet kullanımında, özellikle uzun mesafelerde öncü, yancı gibi kavramların önemli olduğunu da belirten Kazkayası, haftasonu sürüşlerinde bu gibi konuların öğretildiğini belirtti.

Şehirlerarası turlara ek olarak, sık sık şehir içi turlar da düzenlediklerini ifade eden Kazkayası, toplulukla birlikte Rumelikavağı’na, Rumelifeneri’ne, Beykoz’a, Kilyos’a gittiklerini söyledi. Kulübün sportif anlamda da aktif olduğunu vurgulayan Kazkayası, topluluk vasıtasıyla tanıştıkları isimlerle beraber yarışmalara katıldıklarını belirtti. Boğaziçi Üniversitesi’nin bir bisiklet takımı olmamasında rağmen, yarışmalardan birisine beş Boğaziçili olarak katıldıklarını vurgulayan Kazkayası, topluluk olarak bütün bisiklet gündemini takip ettiklerini de söyledi.

Ilsu Kazkayası’nın bisikletle olan macerası da hayli ilginç. Bisiklet sürmeyi, Erasmus’ta öğrendiğini söyleyen Kazkayası, Türkiye’ye döner dönmez de Bisiklet Topluluğu’na üye olduğunu belirtti. Son iki yıldır Bisiklet Topluluğu’na üye olduğunu, artık eve bisikletle gidip geldiğini söyleyen Kazkayası, bisiklet kullanırken aynı zamanda hem spor yapmış olduğunu, hem de bir sosyal çevreye ait olduğunu söylüyor. “Senin için bisiklet ne anlam ifade ediyor?” şeklindeki sorumuza Kazkayası şu şekilde cevap verdi: “Bisiklet benim için çok değerli. Altı yıl bu okulda okudum, son iki yılımda bisiklet var ve bu yıllar en güzel yıllarım. Evden okula bisikletle gidip geliyorum. Benim için spor da oluyor bu. Güne daha zinde ve enerjik başlamamı sağlıyor. Ayrıca güzel bir sosyal çevreye sahibim. Mesela bir akşam hava güzelse, hemen yazışıyoruz ve 10 kişi bisikletlerle bir yerlere gidebiliyoruz. Ayrıca bisiklet kullanma kültürüne sahip olan insanların ortamı, çevresi ve hayata bakışı değişiyor”.

Boğaziçi Üniversitesi Bisiklet Topluluğu aynı zamanda İstanbul’daki diğer bisiklet gruplarıyla etkileşim halinde. İstanbul’daki üniversitelerin bisiklet topluluklarının bir araya gelmesiyle ortaya çıkan UniCyle Derneği’ne üye olduklarını belirten Kazkayası, hem birbirlerini desteklediklerini hem de bu vasıta ile birçok gezi düzenlediklerini aktardı.

Bisiklet kullanımı insanları eşitliyor

Bisiklet Topluluğu, kulüp olmak için girişimlerde bulunduğu zaman kendilerine akademik danışman olması için Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Akan ile iletişime geçiyor. Murat Akan 10 yıldır araba kullanmayı bıraktığını ve 2011 yılından beri ulaşım aracı olarak bisiklet kullandığını söylüyor. İlk bisikletini internetten izlediği videolarla kendisinin yaptığını ifade eden Akan, zaman zaman bisikleti ofisine taşıdığını ve bunun da öğrencilerin dikkatini çektiğini söylüyor. Bisiklet Topluluğuna bu şekilde dahil olduğunu ifade eden Akan, topluluğun bisiklet kullanımını artırmada önemli bir işlevi olduğunu vurguladı.

Kendisinin uzun yıllardır denizcilik yaptığını belirten Akan, denizcilerin “Deniz eşitler” şeklinde ünlü bir sözleri olduğunu ve aslında bisikletin de insanları eşitlediğini söylüyor: “Uzun ya da kısa, kilolu ya da zayıf, yetişkin ya da çocuk, kadın ya da erkek, fark etmiyor. Herkes bisikletten aynı keyfi alıyor ve bisiklet demokrat bir kampüs alanına doğru da bir gidiş.”

Topluluğun atölyeleri vasıtasıyla önemli bir üretim ve know-how merkezi olduğunun altını çizen Akan, bundan birkaç sene önce Mühendislik Fakültesi’nde kampüsün daha kullanışlı, sportif ve yayalara dost bir hale getirilmesi üzerine yapılan bir toplantıda, Bisiklet Topluluğunun zemin analizi üzerine yaptığı sunumun çok etkileyici olduğunu anlattı. Bisiklet kullanan insanların bacaklarına gelen etkiden ötürü yollardaki bütün detayları diğer insanlardan daha iyi bildiğini belirtti. Kendi tecrübesine de değinen Akan, her gün bisikletle Kadıköy’deki evinden Boğaziçi’ne geldiğini ve bu sayede hızla değişen İstanbul’la yeniden iletişim kurma imkânı elde ettiğini söyledi. Bunun yanında İstanbul’da zaman sorunu yaşamadığını da sözlerine ekleyen Akan, gün içerisinde toplamda 18 km bisiklet sürdüğünü ve bu sayede zinde kaldığını söylüyor.

Boğaziçi Üniversitesi’nde bir bisiklet kullanım kültürünün olduğunu söyleyebilir miyiz?” şeklindeki sorumuza, “Bisiklet kullanımında bir artış olduğu kesin. Sahilde gelirken muhakkak birine selam veriyorum. Nispetiye üzerinden de gidip gelenler oluyor. Ancak artış olmasına rağmen çok daha fazla kazanılacak alan var. İstanbul kendi içinde bisikleti daha rahat kullanabilir, bu sayede birçok soruna da çözüm bulabiliriz. Kullanımı artırmak için de insanlar önce kendi alışkanlıklarını değiştirerek işe koyulabilirler. Bisiklet kültürünün yerleşebilmesi, belki daha fazla insanın kullanabilmesi için sürekli bir mücadele gerekiyor. Bu noktada da Bisiklet Topluluğu önemli bir görev üstleniyor. Bir sürü insana derslerinden nefes aldırıyorlar.” şeklinde cevap veren Akan, Bisiklet Topluluğu ile şehir içinde ve şehirler arasında gezilere katıldığını da ifade etti.

Toplulukla birlikte İzmit Gölü’ne gittiğini söyleyen Akan, gidiş-dönüş toplamda 145 km yol yaptıklarını, topluluk sayesinde bu kadar uzun bisiklet yolculuğunu, kendisi dahil olmak üzere, hayatlarında ilk defa yapanların olduğunu söyledi. Uzun mesafeli yolculuklarda güvenlik ve insanların birbirine sahip çıkmasının çok önemli olduğunu söyleyen Akan, bu konuda topluluğun dayanışmasının çok iyi olduğunu gözlemlediğini belirtti. Toplulukta her bölümden insanın olduğunu da söyleyen Akan, topluluktaki öğrencilerin genelinin derslerinde başarılı olduğunun da altını çizdi. Topluluğun İstanbul’daki diğer bisiklet kulüpleriyle UniCycle aracılığıyla bağlantıda olmasının da ayrıca önemli olduğunu vurgulayan Akan, bisiklet topluluğunun yollardaki varlığı ve UniCycle aracılığıyla öncülük ettiği üniversiteler arası bisiklet gezi organizasyonlarıyla üniversitemizi dışarıda en iyi şekilde tanıttığını, hem öğrenciler hem de tüm üniversite çalışanları için demokratik bir alan açtıklarını sözlerine ekledi.

Boğaziçi Üniversitesi Bisiklet Topluluğu Sosyal Medya Hesapları:

https://twitter.com/busiklet

https://www.facebook.com/bogazicibisiklet/

 

Haber: Talat Karataş/Kurumsal İletişim Ofisi

Fotoğraflar: Bisiklet Topluluğu ve Kenan Özcan