''Çağımızda aşka izin yok''

Boğaziçi Üniversitesi Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi, Yazar & Şair Buluşmaları dizisinin 2018’deki ilk etkinliğinde, 28 Şubat tarihinde, yazar Ayfer Tunç’u konuk etti. Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı öğretim üyesi Zeynep Uysal’ın moderatörlüğündeki söyleşide Ayfer Tunç’un Şubat 2018'de yayınlanan son romanı, ailenin, arkadaşlığın, sadakatin, hastalığın ama en çok deliliğin ve acının öyküsünü anlatan Aşıklar Delidir ya da Yazı Tura ele alındı.

Ayfer Tunç edebiyatında öne çıkan temaların başında acı duygusunun geldiği tespitiyle söze başlayan Zeynep Uysal, Tunç’un metinlerinin keskinliğine ve okura geçirebildiği acıya dikkat çekti. Tunç ise bu değerlendirme üzerine yazmanın kendisi için bir ‘’Alacakaranlık’’ eylemi olduğunu belirterek ‘’Hayatın başarı öyküleri için yanlış bir yer’’ olduğuna ve ‘’ontolojik olarak insanın aslında bir boşlukta yaşadığına’’ değindi.

‘’Hayat için, aşk için, gelecek için herkes bir şey tarif ediyor ama kimse tarif ettiği şeyden tatmin olmadığı için insanın arayışı devam ediyor. Aradığımız huzur olduğunda aslında bilinç akışını susturmak istiyoruz. Huzur o akışın sustuğu yer aslında. Dünyada çok fazla acı var ve biz bunları görmezden geliyoruz. Bazen de kendi acılarımıza projeksiyon yaparak yaşanmakta olan diğerlerini görmemeyi seçiyoruz’’ diyen Ayfer Tunç konuşmasında ‘’Kader’’ kavramına da değinerek şöyle devam etti: ‘’Yaşadıklarımıza kader diyerek kolaylaştırmaya çalışıyoruz. Bir çocuğun anne-babasını kaybetmesi kader olabilir ama o çocuğun o travmayla baş etmek için hayatında gideceği yolların ne kadarı kaderdir?’’

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Huzur romanında geçen ‘’Saadeti, onu kaybetmekten korktuğumuz için bir yük olarak taşırız’’ cümlesini anımsatan Ayfer Tunç, kaderi de benzer biçimde yaşadığımızı belirterek, kadere olan inancın aslında bizi sorumluluklarımızdan azade kıldığını ekledi.

Yaşadığımız çağda insanın, değerlerin, kavramların, aşk, mutluluk gibi duyguların alt üst olduğunu vurgulayan Tunç, ‘’Bu çağda bırakın kendimizi tanımayı, kendimizi başka kimliklerle ortaya koyabildiğimiz durumlar yaşıyoruz. Internet sayesinde artık bundan böyle kendimizle gerçekten karşılaşma ihtiyacımız da ortadan kalkacak belki. Bu bizi bir ütopyaya mı yoksa bir distopyaya mı götürüyor, benim temel sorum bu. Korkarım ikincisine yol alıyoruz’’ diye ekledi.

Tunç, son romanının temel izleklerinden ‘aşk’a da değinerek ‘’Bu çağ aşka izin verecek bir çağ değil. Her şeyin olduğu gibi aşkın da bir tüketim ömrü var artık. Dünyanın korkunçluğu karşısında hepimiz merhamet yorgunu olduk. Bunun için de tutunacak değerler arıyoruz. Edebiyat bize insanlığımızı hatırlatacak bu değerlerden biri’’ diye konuştu.

Haber: Kurumsal İletişim Ofisi
Fotoğraflar: Kenan Özcan