Altın gününden ilham alan projeye büyük ödül

Çember projesi nasıl ortaya çıktı, kısaca anlatır mısınız?

Sedanur Yıldız- Düzenli birikim ve tasarruf oranları gelişmiş ülkelerde %60’lara varıyorken Türkiye’de %20’nin altında olduğunu ve bu oranın büyük çoğunluğunu da kadınların oluşturduğunu öğrendik. Birçok kadın altın günü yaparak aslında düzenli birikim yapmış oluyor. Altın gününün günümüzdeki uygulamasını annelerimize sorduğumuzda artık altının değeri çok sık değiştiği için nakit parayla veya düdüklü tencere, halı gibi ev ihtiyaçları için de gün yaptıklarını söylediler. Biz de bu geleneksel çözümü banka güvencesiyle ölçeklenebilir ve sürdürülebilir bir para biriktirme modeline dönüştürmek istedik. 

Çember ile kullanıcılar finansman ihtiyacı duydukları ortak bir konu ve miktarı hedefleyerek kendi sosyal çevreleri ile bir çember oluşturabiliyor veya Kuveyt Türk garantörlüğünde tanımadıkları insanlarla da bir çembere katılarak birikim yapabiliyorlar. Uygulama ile her ay bir kişiye, hedeflenen miktar sağlanmış oluyor. Kuveyt Türk’ün sağladığı APİ ile müşteri bilgileri ve transferler uygulama ile entegre çalışarak aktarım ve tanım işlemlerini kolaylaştırıyor.

Bu modeli farklı kılan nedir?

Bu modelin kişilerin birikim yapmasını sağlayacak en önemli noktalarından birisi aslında sosyal güdülenme. Tek başına her ay kenara para atma disiplinini gösteremeyen biri için bile kendi çevresi veya tanımadığı bir çevre ile beraber biriktirmenin daha kolay olacağını düşünüyoruz.

Yarışma süreci nasıl ilerledi?

Hackathon’da bu uygulamayı 30 saat gibi kısa bir sürede canlı çalışır bir demo haline getirdik. İki yazılımcı bir tasarımcıdan oluşan üç kişilik bir ekip olarak yarışmaya katıldık. İlk saatlerde konsepti ve kullanıcı akışını çalıştıktan sonra henüz isimden bile emin değilken ekranları tasarlamaya başladık. Sonrasında ortaya çıkaracağımız demoda olması gereken minimum fonksiyonları ve birleşme noktalarını belirleyip geliştirmeye başladık. Gece tam olarak uyumak denmese de yarımşar saat göz kapama molası verdik.  Diğer ekiplerden ‘Hadi uyusanıza sizin yüzünüzden biz de uyuyamıyoruz’ gibi serzenişler duyduk. 

Hackathon’un en güzel yanlarından biri geliştirme sırasındaki bu dinamikler aslında, daha önce de Denizbank’ın düzenlediği Hackathon’da 1. olmuştuk. Her iki seferde de minimum fonksiyonla da olsa bitmiş ürün çıkarabilmemiz ve ürünü hikâyeleştirebilmemiz başarılı olmamızı sağladı diye düşünüyorum.

Çember projesi uygulamaya geçecek mi?

Çemberi hayata geçirmek için Kuveyt Türk ile görüşmelere devam ediyoruz. Bu yarışmanın bizim için özel tarafı hem multidisipliner bir ekip olarak hem üç kadın olarak kazanmış olmamız. 

Son olarak ekibinizi tanıtır mısınız?

Ekibimiz benimle birlikte üç kişiden oluşuyor;

2016 yılında İTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı bölümünden mezun olduktan sonra yazılım geliştirme alanına yöneldim, iki sene işletmelere özel yazılım geliştirme üzerine çalıştıktan sonra Boğaziçi Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri’nde yüksek lisans yapmaya başladım. Eylül 2018’den beri de Boğaziçi Üniversitesi Dijital Dönüşüm ve Endüstri 4.0 Platformu’nda Prof. Dr. Lale Akarun ve Sertaç Yerlikaya ile birlikte Kobilerin Dijital Dönüşümü projesinde araştırmacı olarak çalışıyorum. Aynı zamanda TİO Bilişim’de işletmelere özel yazılım geliştirmeye devam ediyorum. 

Edanur Yıldız Erşen, 2016 İTÜ İnşaat Mühendisliği mezunu, YTÜ’de İnovasyon ve Girişimcilik Yönetimi üzerine yüksek lisans yapıyor. 2013 yılından veri web tabanlı teknolojilerle ilgileniyor, 2017 yılında kurduğu TİO Bilişim ile işletmelere özel dijital ürünler geliştirmeye başladı. 

Reyda Dönmez, 2017 İTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı mezunu, ikinci üniversite olarak İstanbul Üniversitesi'nde Rus Dili ve Edebiyatı okuyor. TİO Bilişimde dijital ürün tasarımcısı olarak çalışıyor.

Çalışmalarımız hakkında daha fazla bilgi almak isteyenler www.tio.ist adresindeki sitemizi inceleyebilirler.