''Atatürk, dünyada bilime en çok yatırım yapan devlet adamlarından biri oldu''

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk 81. ölüm yıldönümünde Boğaziçi Üniversitesi'nde törenle anıldı.
Kenan Özcan

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ölümünün 81. yılında Boğaziçi Üniversitesi'nde anıldı. Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan ve üniversite mensuplarının katılımıyla 10 Kasım'da düzenlenen tören kapsamında Atatürk'ün hatırasını anmak amacıyla, Boğaziçi Üniversitesi Atatürk Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Asım Karaömerlioğlu'nun verdiği konuşmada Atatürk'ün Cumhuriyet'in inşasında bilime verdiği önem ele alındı.

Prof. Dr. Karaömerlioğlu, Atatürk'ün bilime yatırım yapan devlet adamlığını vurgulayarak, hayatta en hakiki yol göstericinin bilim olduğunu hayatı boyunca vurguladığını ekledi. Atatürk'ün modern ve seküler okullardan yetişen, pozitivist düşünceyle eğitim almış bir kuşağa mensup olmasının bilime verdiği önemi açıklayan önemli bir unsur olduğunu da belirtti.

Yeni Cumhuriyetin kurucu kadrosunun dini kimlik temelli ümmetçilikten millet kimliğine geçmeyi hedef aldığını ifade eden Karaömerlioğlu, Atatürk ve arkadaşları için bu yeni kimliğin oluşturulmasında dini kimlik yerine antropolojik, coğrafi, dil alanlarında seküler ve maddi temellerin yer alması gerektiğine inandığını ifade etti. Bu bağlamda Cumhuriyet'in ilk yıllarında ilk kurulan fakültenin Dil, Tarih Coğrafya Fakültesi olmasının bir rastlantı olmadığını dile getiren Karaömerlioğlu, yine bu dönemde evrimsel düşünceden yararlanarak dünyanın ve canlıların oluşumunun materyalist bir anlayışla ele alındığını ekledi.

Cumhuriyet'in ilk yıllarından başlayarak dünya ve Türkiye tarihinin bilimsel ve evrimsel bir tavırda ele alındığını belirten Karaömerlioğlu, Atatürk'ün evrimsel düşünceden önemli ölçüde etkilendiğini ve yurtdışı kaynaklardan bu alandaki eserlerin Türkçeye tercüme edilmesine öncelik verdiğini, bu bağlamda Türk milliyetçiliğinin bilimsel temellere oturtulmasına önem verdiğini belirtti.

Mustafa Kemal Atatürk'ün yoğun olarak dil çalışmalarına yöneldiğini, bu çerçevede Türk Dil Kurumu'nu kurduğunu anlatan Karaömerlioğlu, Arapça ve Farsça sözcüklerin yerine Türkçe kelimelerin kullanılmaya başlandığını, bu dönemde çağdaş Batı medeniyetine yaklaşmaya ve Arap ve Fars kültürleriyle mesafe konulmaya çalışıldığını ifade etti. 

Güneş-Dil Teorisi'nin bu dönemde gündeme geldiğini aktaran Karaömerlioğlu, medeniyetlerin çoğunun Orta Asya'dan yayıldığını ve bu açıdan tüm türlerin ve dolayısıyla dillerin kökeninin Türkçe'den yola çıkarak oluştuğu gibi bir savın ortaya atıldığını ekleyerek her sözcüğün kökeninin Türkçeye dayandığı fikrinin ve bu çerçevedeki bu tartışmaların günümüzde de güncelliğini koruduğunu belirtti.

Coğrafya ve antropoloji gibi alanlardaki çalışmalara yine Cumhuriyet'in kuruluş yıllarında özel önem verildiğini aktaran Karaömerlioğlu, bugün bu çalışmaların bilimsel anlamda tartışmaya açık olmakla birlikte ''Bilim tarihinin bilimsel teorilerin yanlışlanma tarihi'' olarak da yorumlanabileceğini ifade etti.

Yeni Cumhuriyet'in sayıları kullanabilen bir toplum olması adına önemli adımlar atıldığını ekleyen Karaömerlioğlu bu anlamda ilk nüfus sayımının 1927 yılında gerçekleştiğini anımsattı.

Sağlık alanında iyileştirmelerle Türkiye'de doğumda yaşam beklentisinin giderek dünya standartlarına çekildiğini, sıtma ile mücadelede çok önemli ilerlemelerin Cumhuriyet'in ilk yıllarında verilen büyük çabalarla gerçekleştirildiğini söyleyen Karaömerlioğlu, Cumhuriyet'in yaşam bilimleri alanında da adımlar atılarak pek çok öğrencinin tıp okumaya yurtdışına gönderildiğini ifade etti. Tıp, iktisat, hukuk, şehir planlaması alanlarındaki gelişmelerde ise Nazi Almanyası'ndan kaçarak Türkiye' ye getirilen Alman bilim insanlarının büyük rolü olduğunun altını çizdi. Atatürk'ün en büyük özleminin bilime saygılı bir ülke yaratmak olduğunu belirten Karaömerlioğlu, ''Cumhuriyet'i kuran kuşağı kutsallaştırıcı ve dogmatik bir söylemle anmak yerine bilimsel soğukkanlılık ve özgüvenle, bugünün Türkiyesi'ne miras kalan bu önemli birikimi sahiplenmek zorundayız'' diyerek sözlerini noktaladı.