Birlikte kitap okuma çocuğun gelişimini hızlandırıyor

Boğaziçi Üniversitesi Kültür ve Sanat Komisyonu’nun “Açık Ders” adı altında düzenlediği seminer dizisinin 4. serisi kapsamında düzenlenen “Çocuk ve Hikayeler: Birlikte Okumanın Gücü” başlıklı seminer, 6 Kasım günü Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde gerçekleşti.

Sarıyer Belediyesi ve Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi’nin katkılarıyla iki haftada bir düzenlenen açık ders serisinin bu haftaki konuşmacısı Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji bölümü öğretim görevlisi Prof. Dr. Feyza Çorapçı idi.

Çocukların gelişimi, kitaplar, dil kazanımı gibi konulardan bahsedilen seminere ilgi de büyüktü. Çocukların gelişimi için gerekli olan şeylerin başında her ne kadar beslenme ve korunma gibi temel ihtiyaçlar gelse de ilgi, dil eğitimi ve keşif fırsatlarının da bu süreçteki etkisinin azımsanamayacak kadar fazla olduğunu belirten Çorapçı, “paylaşımlı kitap okuma” tekniğinin bu konuda çok fayda sağladığını belirtti.

“Çocuğa kitap okuma değil, çocukla kitap okuma”

Zekâ ve kişisel potansiyelin genlerle belirlenmesinin yanı sıra çevresel faktörlerden büyük oranda etkilendiğini söyleyen Çorapçı konuşmasına şöyle devam etti: “Bir bebeğin sahip olduğu nöron sayısı ile bir yetişkinin sahip olduğu nöron sayısı çok farklı değildir. Asıl fark bu nöronların arasındaki bağlantı sayısıdır. Çocuğun gelişimi sırasında ne kadar doğru eğitim verirseniz ve ilgi gösterirseniz, ileriki zamanlarda çocuk o kadar başarılı olacaktır.”

Prof. Dr. Çorapçı, erken dönemde zengin bir dil çevresine sahip olan çocukların uzun vadede okula hazır başlama, okulda başarılı olma, kelime işleme hızları, davranış kontrolü gibi konularda daha başarılı olduklarının yapılan çalışmalarla kanıtlandığının altını çizdi. Çocuk ve kitap düşünüldüğünde akla gelen ilk şeyin “çocuğa kitap okumak” olduğunu söyleyen Çorapçı, asıl yapılması gerekenin “çocukla birlikte kitap okumak” olduğunu vurguladı. “Çocukla kitap okumaya paylaşımlı okuma da diyoruz. Bunu yaptığımızda çocuk artık dinleyici konumundan çıkıyor, bir katılımcı oluyor; hatta hikâyeyi artık kendisi anlatmaya başlıyor. Ebeveyn ise okuyucu konumundan dinleyici konumuna yavaş yavaş geçiyor” diyen Çorapçı, paylaşımlı kitap okumanın çocuklar üzerinde birçok faydası olduğunu belirtti. 

Önemli olan kitabı kimin veya ne sıklıkla okuduğu değil, nasıl okuduğu

Paylaşımlı kitap okuma sayesinde çocukların kitap okuma sürecine dahil olması, yaratıcılıklarının gelişmesi, daha çok kelime öğrenmesi, daha iyi dil becerisi kazanması, daha iyi duygusal bağ kurması gibi çeşitli faydalarına değinen Çorapçı, kitabın nasıl okunduğunun çocuk için çok önemli olduğunu söyledi. Birlikte kitap okurken çocuğun ilgisini takip etme; kitaba, resimlere ve yazılara işaret etme; çocukla sohbet etme ve açık uçlu sorular sorma; çocuğun söylediklerini tekrar etme ve hikâyeyi genişletme gibi yöntemlerle kitap okumayı paylaşımlı hale getirmenin mümkün olduğundan bahseden Çorapçı, bu sayede çocuk için de kitap okumanın daha eğlenceli bir aktiviteye dönüştüğünü söyledi.

Bebekler 4. aydan itibaren kitaplara ilgi duyuyor

Çocukların zihinsel gelişiminin anne karnında başladığının farklı çalışmalarla kanıtlandığını belirten Çorapçı, bebek daha doğmadan önce bebekle konuşmanın dil gelişimini hızlandırdığını söyledi. Bununla birlikte, bebeklerin 4. aydan itibaren kitaplara ilgi duymaya başladığını da ekledi. “Çocuğunuzun gelişimi için her ne kadar küçük olursa olsun onunla ilgilenmek, birlikte kitap okumak çok önemlidir. Kitap okumak bir amaç değil, araçtır. Asıl amacınız çocuğunuzla ortak bir paylaşım içerisine girmek ve gelişimini hızlandırmaktır” diyen Çorapçı, her yaştaki çocuklarla kitap okumanın önemini vurguladı.

Açık Ders seminerlerinin 4. serisi, 20 Kasım Salı günü Sarıyer Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde bu kez Prof. Dr. Belma Haznedar’dan “Çocuk ve Dil: Erken Çocukluk Döneminde İkinci/Yabancı Dil Öğrenimi” konusuyla devam edecek.

Haber: Kurumsal İletişim Ofisi
Fotoğraflar: Kenan Özcan