Boğaziçi’nden genç girişimcilere A’dan Z’ye destek

Ortak sinema zevkleri olan insanları online platformda buluşturup sinemaya tek başına gitmek istemeyenlere arkadaş bulan Cosmose uygulaması, kentin yeşil alanlarında vakit geçirmek isteyenlerin oturacak yer sorununu çözen kiralık sandalye fikri, kullanıcıların paylaşımlarıyla indirimli moda ve aksesuar ürünlerinden anında haberdar eden Indream uygulaması…Tüm bu yenilikçi fikirler Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenen ve öğrencilerdeki girişimci ruhu ve yaratıcı fikirleri ortaya çıkarmayı amaçlayan Pitching Day’de sunuldu ve desteklenmeye hak kazandı. Boğaziçi Üniversitesi'ndeki girişimcilik kültürünün bir parçası olarak Boğaziçi Üniversitesi Girişimcilik Merkezi ve Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi tarafından düzenlenen Pitching Day ile öğrencilerin Boğaziçi Üniversitesi'nin güçlü ve geniş network ağından yararlanmaları ve fikirlerini geliştirmeleri için desteklenmeleri hedefleniyor.

İlki Mart ayında Güney Kampüs DreamBU kuluçka merkezinde gerçekleştirilen ve belli periyotlarla düzenlenecek olan Pitching Day’e katılan girişimci fikirlerden 5’i seçildi ve bu fikirlerin Boğaziçi Üniversitesi Girişimcilik Merkezi ve Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi tarafından desteklenmelerine karar verildi.

Etkinliğin açılışında söz alan Girişimcilik Merkezi Müdürü ve Uluslararası Ticaret Bölümü öğretim üyesi Dr. Oğuzhan Aygören, üniversitede girişimcilik kültürünü yaygınlaştırmak için temel aldıkları dört temel felsefeden bahsetti. Bunları, düzeni sorgulamak, hatalardan ders çıkarmak, kendinden önce başkalarını düşünmek ve uzun vadeli bakışa sahip olmak olarak özetledi. Yapılan işlerin kalıcı olması için kültürün önemine değinen Dr. Aygören, Pitching Day etkinliği sayesinde girişimcilik kültürü ile tanışan kişilerin girişimcilik yolculuğunda ilerlemelerinde bu kültürü hayatlarına nasıl uygulayabileceklerini ve bu kültürün kendilerine nasıl bir katkı sunacağını anlattı.

Pitching Day etkinliğinin ardından bu projede Girişimcilik Merkezi BRIGHT’ı temsil eden projeler sorumlusu Levent Kopuz ve Teknoloji Transfer Ofisinin girişimcilik ve kuluçka merkezi faaliyetlerini yürütülmesinde görev alan; DREAMBIGG programı yürütücülüğünü üstlenen Ünal Aslan ile Pitching Day etkinliğini konuştuk. Ayrıca etkinliğe katılarak sunum yapan ve desteklenmeye değer bulunan öğrencilerden de geliştirdikleri fikirleri dinledik.

Öncelikle Pitching Day nasıl ve hangi amaçla ortaya çıktı ?

Levent Kopuz: Pitching Day’in öncelikli amacı Boğaziçi’ndeki girişimcilik kültürüne destek vermek ve fikri olan öğrencilerin kendi fikirlerini ifade edebileceği ve birtakım faydalar elde edebileceği bir etkinlik günü yaratmaktı. Öğrenciler bu etkinlikle takımlarına arkadaş bulma, girişimcilik fikirlerini geliştirme, çalışma ortamı bulma, TTO ve Bright’ın desteklerinden faydalanma fırsatları elde ettiler. Networking zamanları ve girişimcilik sunumları içeren Pitching Day’e 75 kişi katıldı ve günün sonunda beş proje seçildi. Etkinlik, gerek mühendislik gerek sosyal bilimlerden farklı alanların katılımına açıktı. Girişimcilik kültüründe hacker, hipster ve hustler kavramları var. Pitching Day bu üç grubun da bir araya gelmesini sağlayarak takım oluşturma anlamında önemliydi. Özellikle networking sırasında öğrenciler takım arkadaşlarını bulma şansını yakaladılar ve okulun organizasyon olarak arkalarında olduklarını hissettiler.  

Ünal Aslan: Pitching Day doğrudan Boğaziçi öğrencilerine yönelikti. Ancak bariyer koymadık ekosisteme ilgi duyan herkes dinleyici olarak katılabildi, fikri olan herkes gelip anlatabildi.

Pitching Day sonrası girişimciler hem çalışma alanına kavuşmuş oluyor hem ekiplerine nitelikli takım arkadaşları katma şansını yakalıyor hem de ihtiyaç duydukları nakit desteğe kavuşup sektördeki Boğaziçi mezunlarından destek almış oluyorlar.

Seçilen projeler hangi kriterlere göre değerlendirildi?

Levent Kopuz: Öncelikle ihtiyacın kendisine baktık. Kişisel bir ihtiyaç mı yoksa genel bir ihtiyaç mı? Bu ikisi arasında karmaşıklık yaşanabiliyor. Ayrıca ticari sürdürebilirliğe baktık. Yani fikrin hem ticari hem devamlı pazarlanabilme durumu olup olmadığına. Son olarak ihtiyaç doğruysa ve ticari sürdürebilirlik varsa takımın kendisine baktık.

Ünal Aslan: Başvuru için bir sektör kısıtımız yoktu, ekipte bir Boğaziçili öğrencinin olması yeterliydi. Seçilen takımları da çalışma yaptıkları sektörden tecrübeli mentorlar ile çalışmalarını sağlayacağız. Ayrıca TTO’nun ortak projeler gerçekleştirdiği firmalar ve DreamBigg projesi kapsamında kurumlarla kurduğumuz iş birlikleri sayesinde girişimler danışmanlık desteği alabilecek ve bu kurumların müşterisi veya tedarikçisi olabilecekler. Girişimler eğer teknoloji ve yenilik odaklı bir iş fikrini hayata geçirmek istiyorlarsa 200.000 TL’lik hibe desteği sağlayan DREAMBIGG programına yönlendiriyor olacağız.

BRIGHT biraz daha soft skiller’in geliştirilmesine yönelik eğitim verecek. DREAMBIGG tarafındaki eğitimler ise 200.000 TL’lik desteğe giden yolda girişimcilerin ihtiyaç duyduğu niteliklerin geliştirilmesine yönelik olacak. Bu destek için başvurular hala devam ediyor. girisim.boun.edu.tr web sitesinde tüm program başvurularını bir araya getirdik.

Brand Your Idea eğitimleri düzenlenecek

Levent Kopuz: Girişim fikirlerinin en büyük ihtiyaçlarından bir tanesi doğru bir marka algısıyla iş modelini teknik anlamda detaylı bir şekilde oluşturmak. TTO iş modelinin daha teknik kısımlarını ele alacakken BRIGHT bu markanın repütasyonunun nasıl arttırılabileceği konusunda bir eğitim programı hazırladı. Eğitimler 4 hafta sürecek ve “Brand Your Idea” başlığı altında bir markayı 11 adımda tasarlamak için yol gösterici olmayı hedefliyor. Türkiye’de girişimcilik fikirlerinin %85’i marka kültürünü ortaya koymadan ürünü geliştirmeye çalışıyor. Ancak bu eğitimler marka kültürünün yaratılmasına katkı sağlayacak. BRIGHT’ın eğitim programında hedef kitlenin anketler aracılığıyla belirlenmesi, markanın misyonunun mottosunu oluşturma, markanın konumlandırılmasını ve tasarımını sağlama, genel konseptini belirleme, tüketiciye seslenme, saniyeler içinde markayı anlatabilir hale gelebilme, markanın persona spectrum unu belirleme gibi konularda bilgi sahibi olacaklar. DREAMBIGG ayağında ise iş modelinin teknik kısımları ve yasal süreçler ile ilgili bir eğitim olacak. 

Pitching Day’de finale kalan projeler

Abdullah Enes Karacan (BÜ Yabancı Diller Eğitimi 3. Sınıf öğrencisi)

Ülkemizde insanlar uzun süre İngilizce eğitimi almalarına rağmen hala konuşamıyor. Amacımız bu problemi çocuklar dil eğitimine karşı bir fobi geliştirmeden önce anadil seviyesine en yakın düzeyde konuşmalarını sağlayarak çözmek. Kuracağımız platformda okul öncesi ve ilkokul çağındaki çocuklara kaliteli dil eğitimini pedagojik olarak düzenlenmiş materyaller eşliğinde çevrimiçi birebir derslerle sunacağız. Bölümümde aldığım eğitim ve dil edinimi derslerinde edindiğim teorik bilgiler ve başta 2 yaşında olan kardeşim ve küçük çocuklarda yaptığım gözlemler beni bu çözümün başarılı olacağına inandırdı. Hedef kitlemiz okul öncesi ve ilkokul çağındaki çocuklar. Onlara eğitime önem veren beyaz yakalı ebeveynleri üzerinden ulaşmayı hedefliyoruz. Bu sayede bir pazaryeri görevi göreceğiz. Yani hocalar bizim platformumuz üzerinden eğitim verecekler. Cüzi miktarlarda Türkiye’nin büyük çoğunluğunu Boğaziçi Üniversitesi’ndeki yabancı dil hocaları ile tanıştırabileceğiz. Bu eğitimlerden elde ettiğimiz verileri daha sonra yapay zekâ geliştirmek için kullanım bir program ve öğrenci arasında eğitimin gerçekleştirileceği bir platform yaratacağız. Müfredatı Boğaziçi’ndeki hocalarımızın yardımlarıyla tasarlayacağız. Ayrıca platformda ebeveyn denetimi olacak. Gizli bir üçüncü ekranla anne-babalar çocuklarının eğitimini takip edebilecekler. Projeyi Nazif Can Tamer ile beraber hazırladık.

Haşim Numan Durmaz (BÜ CET, 3. Sınıf öğrencisi)

Projem kendi problemimden yola çıktı. Sinemaya yalnız başına gitmek istemiyorum. Etrafımı gözlemlediğimde benzer problemleri yaşayan başka arkadaşlarımla karşılaştım. Toplam 344 katılımcıyla bir anket yaptım. %60 a yakını, tanımadıkları biriyle sinemaya gitme fikrine sıcak baktıklarını belirtti.

Çözüm önerim film zevklerine göre insanları eşleştirmek ve sinema yoluyla sosyalleşmelerini sağlamak. Cosmose App uygulaması aracılığıyla kullanıcılar bir etkinlik oluşturuyor ve eşleşme yoluyla kendilerine eşlik edecek kişileri buluyorlar. Uygulamada oluşturulacak profillerde sinema zevklerine yönelik bilgiler de yer alacağından sinemaseverlerin ortak ilgi alanlarına sahip kişilerle sinemaya gitmesi daha kolay hale gelecek. Gelir modeli olarak ücretsiz sürümde belli özellikleri kısıtlamayı planlıyorum. İleriki aşamalarda sinema şirketleriyle iş birliğine gidip özel gösterim ve etkinlikler yoluyla gelir sağlamayı hedefliyorum. Projemin sinema sektöründe izleyiciyi tekrar perdeye çekme konusunda faydalı olacağına inanıyorum. Sinema sektörünün farklı deneyimler sunma konusunda bir dönüşüm geçirmesine de ilerleyen aşamalarda katkı sağlayabilir.

Oğuz Kağan Erol (BÜ Uluslararası Ticaret Bölümü, 2. Sınıf öğrencisi)

İnsanların yeşil alanlarda vakit geçirirken yaşadıkları oturma problemine efektif ve paydaşlar için maksimum fayda sağlayacak şekilde bir otomat geliştiriyoruz. Güney çimler ve Caddebostan sahilinde arkadaşlarımızla vakit geçirirken yaşadığımız oturum problemine karşı portatif sandalye ücretlerinin yüksek olması, taşıma-saklama problemi yaşamamız ve kiralama hizmeti bulamamamız bizim için bir dönüm noktası oldu.

İnsanların kolayca sandalye kiralayabilecekleri kullandıkları süre boyunca sandalye için belli ücret ödeyecekleri ve geri bırakabilecekleri bir sistem üzerine çalışıyoruz. Yeşil alanlardaki insan fazlalığı kurumsal firmalar için reklam kapısı oluşturuyor. Sandalyeler üzerindeki giydirmeler üzerinden reklam verip gelir sağlamayı hedefliyoruz. Şimdilik bir otomat sistemi üzerine çalışıyoruz. Bu noktada yasal bariyerler söz konusu ve belediye ile paydaşlık kurmamız gerekmekte. Sonrasında projemizi otomattan çıkarıp kapsül haline getirmeyi yani kullanıcıların kilit açıp kapsülden sandalyeyi alıp kullanması, sonrasında geri bırakması temelinde bir sistem geliştirmek istiyoruz. Sandalye tasarımına projemizi netleştirdiğimiz eğitim süreçlerinde karar vereceğiz. Kiralama yönetimini ve sandalye konforunu, Güney Kampüs çimlerde test etmeyi planlıyoruz. Ekibimizde benimle birlikte Alperen Doğu ve Göktuğ Öcal yer alıyor.   

Zeynep Şahin ( BÜ İşletme Bölümü 3. Sınıf öğrencisi)

Tüketim toplumu haline geldik, dolayısıyla üretim firmaları kıyasıya rekabete girmiş bulunuyor. Alışveriş deneyimi de uzun ve yorucu bir hale geldi. Biz satın alınan ürünleri sonradan daha ucuza bulmayı kolaylaştırmayı hedefliyoruz. Indream mobil sosyal etkileşim platformu, kullanıcı paylaşımlarının içerik kaynağı olduğu giyim ve moda uygulamasıdır.

Fikrimizin çıkış noktasına bakıldığında, günümüz mağazacılık ekosisteminde artış gösteren indirimli ürün satışları tüketicileri harcama yönünde teşvik etmektedir. Bunun yanında artış nedeniyle indirimli ürünlerin takip edilmesi zorlaşmaktadır. Indream platformunda kullanıcılar karşılaştıkları indirimli ürünleri kategori ve filtre seçeneklerine uygun olarak paylaşmaktadırlar. Paylaşımlarına aldıkları etkileşim karşılığında ise ödül puanı kazanmaktadırlar. Bu puanları isterlerse indirim çeki olarak, isterlerse de sosyal yardımlaşma amacı ile kullanabilmektedirler.

Kullanıcılar geliştireceğimiz uygulamada görsel olarak fotoğraf yükleme, ekran görüntüsü paylaşma imkânı elde edecekler. Böylece alışveriş yapmak isteyenler ucuz ürüne az maliyetle ve daha az efektif şekilde ulaşabilecekler. Uygulamda kullanıcılar ayrıca etkileşimleri oranında sanal cüzdanlarında puan biriktirebilecekler. Bu puanları karşılığında hediye çeki alabilecek veya bir yardım kuruluşuna katkıda bulunabilecekler. Bizim uygulamamız hem offline hem online satışları kapsayacak. Ekibimizde Boğaziçi İşletme bölümünden Kerim Yıldız (Kurucu Ortak), Marmara Üniversitesi/ Bilgisayar Mühendisliği’nden Emre Ulgaç (Kurucu Ortak), Galatasaray Üniversitesi/işletme’den Serap Yılmaz (Kurucu Ortak), Marmara Üniversitesi/ Bilgisayar Mühendisliği öğrencisi Mehmet Eren Çelik (Yazılım), Boğaziçi Üniversitesi/İşletme bölümünden Zeynep Şahin (Tasarım), Gazi Üniversitesi/Bilgisayar Mühendisliği’nden İlhami Enes Aydos (Sosyal Medya Yönetimi) ve Yıldız Teknik Üniversitesi/İşletme’den Selim Ensar Köksal (Dijital Pazarlama) yer alıyor.

Erol Kayataş (BÜ Makine Mühendisliği 3.sınıf öğrencisi)

2019 senesinde - uzaya koloni kurma projelerinin geliştirildiği, genetiği değiştirilmiş insan denemelerinin tartışıldığı, yüksek teknolojik bir dönemde - enkaz altında kalmış canlıların halen konum tespitinin yapılamayıp kaybedilmesi sorununa, Yapay Zekâlı & Radarlı Tam Otonom Sürü İHA’larımızla (FALCON Project) çözüm sunuyoruz.

Yapay Zekâ ile güçlendirilmiş ve tam otonom hale getirilmiş Sürü İHA’larımızla, enkaz alanında 22 metre derinliğe kadar canlı taraması yapıp 15 dakika içerisinde tüm canlıların konum bilgilerine ulaşmayı vaat ediyoruz.

Ekibimizde yer alan isimler ise şöyle; Ali Taylan Yağmurcu, Türkü Açar, Kaan Dura ve Ömer Faruk Toptaş.

 

Haber: Özgür Duygu Durgun

Fotoğraflar: Kenan Özcan ve BÜ Girişimcilik Merkezi