‘’Boğaziçi Üniversitesi benim dördüncü çocuğum!’’

Boğaziçi Üniversitesi’nin değerlerini anımsatmak ve gelecek kuşaklara aktarmak yönünde başlatılan ve bugüne dek Prof. Dr. Mustafa Dilber ve Prof. Dr. Vedat Yerlici onuruna düzenlenen "BU Değerleri Unutmayalım" buluşmalarının üçüncüsü, Boğaziçi tarihinde çok özel bir yeri olan Emeritus Prof. Dr. Oya Başak için gerçekleştirildi.

‘’Enerji küpü bir kadın, bulunduğu yeri çınlatan kahkahası ile enerjisini karşısındakilere de aktarıyor, etrafındakileri neşelendiriyor, herkesin yüzüne bir gülümseme yerleşiyor. Kafası o kadar dolu ve meşgul ki, zaman zaman karşısındakini- birkaç saat öncesinde sınıfta gördüğü öğrencisini bile- tanımayabiliyor, çok iyi tanıması gereken birine ‘’Siz kimdiniz?’’ diye sorabiliyor, yanlış toplantılara girip çıkıyor…’’

Boğaziçi Üniversitesi’nin en renkli hocalarından Oya Başak’ı anlatan bu satırlardan çok daha fazlası, Başak’ın onuruna 26 Nisan tarihinde düzenlenen BU Değerler toplantısında ‘’efsane’’ hocanın dostları tarafından dile getirildi.

Mehmet Yaltır, Ekrem Ekinci, Muammer Ekin, Tamer Akkaş ve Nuri Çolakoğlu’ndan oluşan Değerler Çalışma Grubu tarafından tasarlanan ve Boğaziçi Üniversitesi’nin Robert Kolej Yüksek Okulu’ndan 1971 yılında devr alarak günümüze taşıdığı çağdaş ve evrensel değerleri anımsatmayı ve genç kuşaklara aktarmayı amaçlayan "BU Değerleri Unutmayalım" buluşmalarının üçüncüsü, 22 yıl boyunca İngiliz Dili ve Edebiyatı’nın Bölüm Başkanlığını yaparak Boğaziçi tarihinde çok özel bir yer edinen Emeritus Prof. Dr. Oya Başak onuruna düzenlendi.

Toplantıya Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan, Boğaziçi Üniversitesi’nde uzun yıllar ders vermiş, bu yıl Boğaziçi Üniversitesi Onur Ödülü’ne layık görülen siyaset ve iletişim bilimci ‘’Hocaların Hocası’’ Prof. Dr. Nermin Abadan Unat ve tiyatro oyuncusu Göksel Kortay’ın yanı sıra Oya Başak’ın ailesi, Boğaziçi’nden meslektaşları ve dostları katıldı.

Ayfer Hortaçsu’nun moderatörlüğünü üstlendiği toplantının açılışında söz alan Mehmet Yaltır, Robert Kolej hocalarının Boğaziçi’ne taşıdığı değerlerin evrensel niteliği üzerinde durarak bu toplantı dizisinin Boğaziçi’nin temel taşlarını oluşturan değerlerin yeni nesillere aktarımında taşıdığı öneme değindi.

Boğaziçi’nin temel taşlarından biri

Boğaziçi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Zeynep Atay ve Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nilgün Işık’ın konuşmaları ile başlayan açılış oturumunda Oya Başak’ın sadece Fen-Edebiyat Fakültesi’nin değil; Boğaziçi Üniversitesi’nin temel taşlarından biri olduğu ifade edildi.

Renkli kişiliği, üniversite koridorlarda çınlayan kahkahası, öğrencileri başta olmak üzere çevresindeki herkese her zaman yardım eden fedakar tutumu başta olmak üzere Oya Başak’ın sayısız olumlu özelliğe sahip bir insan olduğunun sık sık vurgulandığı toplantıda Prof. Dr. Zeynep Atay, Oya Başak’ın üniversiteye katkısının sadece akademik yetenekleri ve bilgisiyle sınırlı olmadığına; üniversitenin olanaklarını geliştirmek adına farklı alanlarda pek çok projeye destek olduğuna ve maddi kaynak yarattığına değindi.

Oya Başak’ın kızlarından, Koç Üniversitesi öğretim üyesi Ela Başak Atakan ise Boğaziçi Üniversitesi’nin kendisi için dördüncü bir kardeş gibi olduğunu ifade ederek annesi Oya Başak’ın hayatının her döneminde kendisini üniversiteye adamış olduğunu belirtti.

Işık Üniversitesi eski rektörlerinden Prof. Dr. Ekrem Ekinci, Oya Başak’ı Boğaziçi Değerleri açısından ele alan bir konuşma yaparken, Başak’ın 67 yıllık dostu, ünlü tiyatro oyuncusu Göksel Kortay, toplantıyı renklendiren konuşmasında Oya Başak ile Robert Kolej’deki öğrencilik yıllarına uzandı.

Birlikte oyuncu olmak için ABD’ye gittiklerini ancak Oya Başak’ın ABD’de kariyerini hocalıktan yana değiştirmeye karar verdiğini anlatan Göksel Kortay, ‘’Benim Oya’m sadık, vefalı, iyi niyetli, sağlam bir dosttur. İçindeki çocuğu hep canlı tutmuştur, Berrak, pırıl pırıl bir insandır. Oya’nın kalbinde en ufak bir kötülük olduğuna şahit olmadım. Çabuk kirlenen bu dünyada Oya hep tertemiz kaldı. Yaşama sevinci, insanlara yardım etme telaşı hiç bitmedi. Ne mutlu bana ki bu yaşamı Oya ile kol kola sürdürdük’’ diye konuştu.

Toplantının ‘’Derste Oya Başak’’ başlıklı oturumunda söz alan Prof. Dr. Cevza Sevgen, Oya Başak’ın Liberal Arts modeline inanan bir eğitimci olarak öğrencilerinin ufkunu açtığına, onlara farklı alanları deneyimleme olanağı sunduğuna dikkat çekti.

Prof. Dr. Aslı Tekinay ise Oya Başak’ın karakterini tanımlayan en iyi ifadenin ‘’Larger than life’’ olduğunu ifade ederek ‘’ Oya Başak ile birlikte zenginleştiğimiz için meslektaşları olarak çok şanslıyız’’ diye konuştu.

Doç. Dr. Özlem Görey ve Prof. Dr. Dilek Doltaş da Oya Başak’ın sevecen, mütevazı, herkesle empati kurabilen, öğrencilerine ve bölümdeki meslektaşlarına elinden geldiğince destek veren kişiliğine vurgu yaptılar.

Toplantıya katılan, Boğaziçi Üniversitesi eski rektörlerinden Prof. Dr. Üstün Ergüder ise Oya Başak’ın üniversitenin tarihi orgunun tamiri esnasında gösterdiği çabaları anımsattı ve her zaman Boğaziçi’ne olan bağlılığı adına Oya Başak’a teşekkür etti. Başak’ın öğrencileri adına bir konuşma yapan Ayşe Semiha Baban da Oya Başak’ın Humanities derslerinin devam edebilmesi için verdiği çabalara ve sivil toplum alanındaki çalışmalarına değindi.

Toplantının finalinde söz alan Oya Başak ise dostlarına şöyle seslendi: ‘’Boğaziçi Üniversitesi benim gerçekten de dördüncü çocuğum oldu. Çok şanslıydım, çok sevdiğim bir yerde oldum. Nermin Abadan gibi bir insanla aynı üniversitede çalışmak, Mustafa Dilber ile birlikte yemek yemek….Tarif edemeyeceğim kadar mutlu oldum. Ben çok şanslı bir insanım. Ne mutlu bana!’’

Oya Başak’ın onuruna düzenlenen toplantıya video aracılığıyla katılan isimler arasında ünlü oyuncu Haldun Dormen, yazar Selçuk Altun, şair Nazmi Ağıl, Oya Başak’ın öğrencisi, İKSV Müzik Festivali Direktörü  Yeşim Gürer Oymak, Boğaziçi Üniversitesi’nden meslektaşları Prof. Dr. Mustafa Dilber ve Prof. Dr. Güven Alpay yer aldı.

Haber: Kurumsal İletişim Ofisi

Fotoğraflar: Kenan Özcan