Boğaziçi Üniversitesi yeni teknoparkı ile sanayi ilişkisini pekiştiriyor

Boğaziçi Üniversitesi, üniversite-sanayi işbirliği adına önemli bir atılım yaparak İstanbul’un Anadolu Yakası’ndaki en büyük organize sanayi bölgesinde yeni bir Teknopark daha kurdu. Boğaziçi Üniversitesi Dudullu OSB- ortaklığı ile sanayinin çok çeşitli ihtiyaçlarını karşılayan projeler geliştirme amacıyla kurulan BUDOTEK, başvuruları kabul etmeye başladı. İnşası tamamlanan BUDOTEK, 21 bin metrekare kapalı alana sahip olup projeleri kabul edilecek şirketlerin taşınmasıyla 2019’un ilk çeyreğinde faaliyete geçecek. “Bilimden Çözüme” sloganı ile hizmet verecek olan BUDOTEK’te yer almak isteyen girişimciler, başvurularını www.budotek.com.tr web adresi üzerinden gerçekleştirebilecek. BUDOTEK, merkezi konumu, üniversite-sanayi işbirliğini besleyen bir ekosistemde yer alması, girişimci ve araştırmacılara fırsatlar sunacak Kuluçka Merkezi ve sosyal donatılarıyla Boğaziçi farkını yansıtan önemli bir örnek oluşturacak. Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan, Dudullu OSB Yönetim Kurulu Başkanı Murat Önay ve Boğaziçi Üniversitesi Dudullu OSB Teknoparkı işletme şirketi (BUDOTEK A.Ş) Genel Müdürü Bülent Üner’den üniversite –sanayi işbirliğinde yeni bir sayfa açacak bu hamle konusunda bilgi aldık.


Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul’un en önemli organize sanayi alanlarından biri olan Dudullu Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) farklı sanayi kollarında Ar-Ge ve üretim odaklı bir Teknopark kurdu.

İstanbul’un Anadolu yakasında 265 hektarlık bir alanda, toplam 2.650 işletmenin yer aldığı, ağırlıklı olarak makine, elektronik ve gıda firmalarına ev sahipliği yapmakta olan Dudullu Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nin kuruluş kararı 24 Mart 2018 tarihli ve 30370 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Dudullu OSB- Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi 21.010 m2’lik  alana yayılacak.

21.000 m2 kapalı alana sahip olan Teknopark’ta şirketlerin kiralayabileceği 8.000 m2 alanın yanı sıra özellikle girişimcilere ve araştırma projelerine yönelik, bir Kuluçka Merkezi ve sosyal alanlar da yer almakta. 2019 ilk çeyreğinde BUDOTEK adıyla faaliyete geçecek olan Teknopark’ın, 3 bin kooperatif ve 150 hektara sahip fabrikalar bölgesinden oluşan, 2.650 firmada toplam 33 bin kişiyi istihdam eden Dudullu OSB’nde üniversite-sanayi işbirliği temelli projelerin geliştirilmesi açısından önemli bir model oluşturması amaçlanıyor.

Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan, Dudullu OSB’nde yer alacak Teknopark’ın Boğaziçi Üniversitesi’nin sanayi ile ilişkilerini bir adım daha öteye taşımak adına önemli bir açılım olduğunu vurguladı. Prof. Özkan, bu açılım kapsamında Asya yakasında, lojistik açıdan en merkezi noktalardan birinde bulunan Dudullu OSB’nde Boğaziçi Üniversitesi olarak yer alacak olmanın pek çok avantajı beraberinde getirdiğini belirtti.

Prof. Özkan, şu bilgileri verdi: ‘’Üniversitemizin bu bölgeye kuracağı Teknopark ile bölge içindeki sanayicilerle işbirliğini başlatmak çok kolay olacak zira burada pek çok ulusal ve uluslararası firma yer alıyor.

Büyük şirketlerin az bir kısmının AR-GE merkezleri bulunuyor. Büyük, küçük ve orta ölçekli başarılı şirketlerin somut AR-GE ihtiyaçları var. Tüm bunların yanı sıra, önemli bir yan sanayi mevcut. Sanayi- üniversite işbirliğini tam anlamıyla yaşayacağımız, birlikte çalışacağımız bir ekosistem kurmak için son derece elverişli bir ortam söz konusu.

Burada fikirden ürüne giden süreçte prototipleme, fikrin altyapısı gibi konularda ihtiyaç duyduğumuz her şey elimizin altında olacak. Dudullu’da sanayi ile iç içe, sanayinin altyapısını, laboratuvarlarını, atölyelerini kullanarak iş yapma imkânı ortaya çıkacak.

Özetle:

  1. AR-GE çalışmalarına gereksinim duyan sanayicinin hemen yanında çok güçlü Ar-GE şirketleri kümelenmiş;

  2. AR-GE projesini 4691 kapsamında kurgulamak isteyen sanayici bunu aynı OSB içinde yapabilme fırsatına kavuşmuş;

  3. Teknopark içinde yer alacak şirketler fikirlerin hızla ve kolaylıkla ürünleşmesini sağlayacak sanayi altyapısına, atölyelerine ve tecrübesine erişmiş;

  4. Boğaziçi Üniversitesi’nin uluslararası düzeyde rekabetçi, öncü ve yenilikçi akademisyenleri ve öğrencileri de fikirlerini sanayici ile paylaşabileceği bir ortama kavuşmuş olacaklar. Genel uygulamanın aksine, sadece yazılım geliştirme ve masa başı tasarımı çalışmaları ile yetinilmemesi için mekanik, elektronik, kimya, biyoloji, malzeme alanlarında araştırma ve geliştirme çalışmalarına fırsat sunan altyapılar planlanmıştır. Bu altyapılara ihtiyaç duyan projelere öncelik verilecektir’’.

Herhangi bir bilimsel çalışmanın veya fikrin ürüne hızlı bir şekilde dönüşmesi için uygun bir ekosistem yarattıklarını belirten Prof. Özkan, Dudullu OSB’nin İstanbul’un en merkezi noktalarından birinde, gelişmiş bir sanayi bölgesi olarak önemli bir ‘’hub’’ oluşturduğunu ifade ederek Boğaziçi Üniversitesi’nin bir araştırma üniversitesi olarak bu ekosisteme önemli katkılar sağlayacağını; aynı zamanda gelişmiş bir sanayi bölgesi içinde yer almanın avantajlarından yararlanarak otomotiv, mekanik, robotik, sanayi kimyası gibi alanlar başta olmak üzere fikirden ürüne giden süreçte önemli çıktılara ulaşılacağına dikkat çekti.

Dudullu OSB Yönetim Kurulu Başkanı Murat Önay: Boğaziçi’nin vizyonuna değer veriyoruz

Farklı üniversiteler ile zaman zaman proje bazlı ortak çalışmalar yaptıklarını ancak ilk uzun soluklu bir proje için Boğaziçi Üniversitesi ile bir araya geldiklerini belirten Dudullu OSB Yönetim Kurulu Başkanı Murat Önay ise şu bilgileri verdi:

‘’Dudullu Organize Sanayi Bölgesi de İstanbul'daki sekiz OSB içerisinde yer alıyor ve diğer yedi OSB'den çok farklı. Hem kuruluş düzeni olarak çok farklı, hem yapılaşma olarak çok farklı, hem doğa olarak çok farklı, hem de OSB'nin içerisinde bizim kurduğumuz kreşten itfaiyeye, spor kompleksine kadar yapıları düşünürsek Türkiye seviyesinin üzerinde bir bölge. Bundan önce de bize özellikle özel üniversitelerden teknopark talebi çok kez geldi. Biz hiç birine sıcak bakmadık. Çünkü bu seviyeye sadece ticari yönden bakılmasını istemedik. Onun için bir devlet üniversitesi olsun istedik. Ama elbette devlet üniversiteleri içinde de prestijli bir devlet üniversitesini istedik. Bu yüzden Boğaziçi idealdi. Boğaziçi Üniversitesi'nin vizyonuna çok değer veriyoruz.

Dudullu OSB -Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde ağırlıklı olarak tasarım odaklı çalışmalar yapan firmalara öncelik verilmesi planlanıyor.  Burada, sanayinin çeşitli endüstriyel ihtiyaçlarını karşılayan projelerin geliştirilmesi teşvik edilecek. Öngörülen çıktıların ürün ve makine odaklı yenilikçi tasarımlar olması hedefleniyor.

Bölge tam doluluğa ulaştığında Ar-Ge personel sayısının 1100 civarında olacağı tahmin ediliyor. Bölgede yer alacak teknoloji tabanlı girişimciler ve şirketlerin geliştirecekleri yenilikçi ve katma değeri yüksek ürünlerin, ihracata ve ithalat ikamesine imkân sağlayacağı öngörülüyor.

Dudullu OSB ve Boğaziçi Üniversitesi olarak kurduğumuz ortak işletme şirketi bünyesinde Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinden oluşacak Değerlendirme Kurulu firmalardan gelen talepleri değerlendirecek. Kurul aynı zamanda firmaların Ar-Ge'ye uygun olup olmadığı, gerekli faydayı sağlayıp sağlamadığı, Ar-Ge kanununa uygun olup olmadığını denetleyecek. Üniversitenin içerisindeki teknoparklar daha çok üniversite ile iç içe olup sadece hocaların dışarıyla olan irtibatları kadar üniversite-sanayi işbirliği sağlayabiliyor. Ama burada tamamen sanayinin ortasında, sanayi ile birlikte üniversite yaşayacak. Olması gereken de aslında bu. Diğer üniversitelerin içindeki teknoparklarla kıyaslarsanız sonuçların da çok daha iyi olacağını düşünüyorum’’.

‘’Şirket çeşitliliğine, birbirini tamamlayıp geliştirecek yapılara önem veriyoruz’’

Boğaziçi Üniversitesi Dudullu OSB Teknoparkı işletme şirketi BUDOTEK ‘in Genel Müdürü Bülent Üner ise teknoparkı tasarlarken içeride yer alacak şirketlerin birbiriyle etkileşimine çok önem verdiklerini; bu açıdan binanın mimarisinin şirketlerin birbirini görmesine, şirketlerde çalışanların bir araya gelmesine imkân verdiğini belirtti.

‘’Özellikle giriş katını geniş bir sosyal alana, toplantı ve seminer odalarına sahip olacak şekilde planladık. İstedik ki binaya giriş çıkışlarda, molalarda, toplantı öncesi ve sonrasında, yemeğe çıkıldığında şirketlerin çalışanları birbirleriyle karşılaşsın, konuşsun, etkileşsin. Bunu ne kadar üst seviyeye çekersek o kadar etkin, verimli ve başarılı bir teknopark olacağımıza inanıyoruz.

Teknoparkımıza şirket kabul ederken de çeşitliliğe, birbirini tamamlayıp, geliştirecek şirketlerin varlığına önem veriyoruz. Amacımız bir şirketin kendi çalışmalarıyla ilgili bir ihtiyacını bir başka teknopark şirketinden sağlamasını, birlikte çalışmasını kolaylaştıracak bir ortam yaratmak’’.

‘’Teknopark için şirketlerden gelen yoğun ön taleple kapasiteyi şimdiden aştık’’

Teknoparkın kaba inşaatı ve dış cephe kaplamasının tamamlandığını ve Ocak ayında şirketleri fiziksel olarak teknoparka alınmasının hedeflendiğini ekleyen Üner, hali hazırda çok yoğun bir taleple karşılaştıklarını şöyle aktardı:

‘’Teknopark’ın Üniversite kampüsü içinde yer almasının akademisyenlere, öğrencilere ve laboratuvarlara yakınlık sağlamasının elbette bir avantajı var. Ancak sanayiyi her zaman kampüse getirmek kolay olmuyor. Biz OSB içinde yer aldığımızdan, araştırma işbirlikleri, akademisyenler ve öğrencilerin kurduğu start-up şirketleri sayesinde akademisyen ve öğrencileri teknoparka sıklıkla getirebileceğimize, bu sayede sanayi ile daha iç içe ve sanayinin dilinden, ihtiyaçlarından anlayan bir yapı oluşturabileceğimize inanıyoruz. Aynı şekilde sanayinin de üniversitenin yetkinliklerini daha iyi öğrendikçe, akademi ile başarılı işbirlikleri yaptıkça üniversite ile birlikte Ar-Ge yapma isteğinin artacağını düşünüyoruz. Çok yoğun bir ön talep aldık. Henüz resmi bir duyuru yapmadığımız halde, bir şekilde haberdar olan şirketlerin ön talebi teknoparkı doldurmuş, hatta kapasiteyi aşmış durumda. Bu da bizim şirket kabullerinde çok çok titiz davranmamıza ve seçici olabilmemize imkân tanıyor’’ dedi.

Kuluçka Merkezi’nde fikirden ürüne giden süreçler hızlanacak

Teknopark’ta yer alan Kuluçka Merkezi ise fikirden prototipe, prototipten ürüne giden süreçte girişimcilere ve araştırmacılara hizmet verecek.

Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan, yeni yasa gereği Teknoparklarda Kuluçka Merkezleri’nin olmasının zorunlu hale geldiğini hatırlatarak, yeni kurulacak Kuluçka Merkezi hakkında şu bilgileri verdi:

‘’Yurtdışında, örneğin ABD’deki örneklerine baktığınızda Kuluçka Merkezleri’nde masa başına ücret alındığını görüyoruz. Biz de benzer bir anlayışla, ancak daha cazip bir ücretle bir Kuluçka Merkezi kuracağız. Kuluçka Merkezi'nin ana amacı henüz şirketleşmemiş işlere odaklı olması. Ortada fikir var, fikrin ürüne dönüşme ihtimali var ve hakemlerden geçirerek ona yer veriliyor. Fikrinin ürüne dönüşebilmesi için mentorluk hizmetleri veriliyor. Hukuki danışmanlık, finansal danışmanlık verilebiliyor. Hatta finansal anlamda melek yatırımcılardan tutun bağış yapanlara kadar birçok insanlarla bir araya getirme imkânı olabiliyor. Devletin verdiği proje destekleriyle ilgili daha bilgili bir ekip olacağı için ekiple merkezde çalışma yürütenleri muhatap edebilecek bir yapı kurulabiliyor. Ve böylece onları fikirden prototipe, prototipten şirketleşmeye kadar taşıyacak bir süreç tanımlanıyor. Sonuçta beklentimiz tercihen AR-GE'ye devam edecekse bizim teknoparkımızda edebilir. Dışarıya çıkacaksa da vereceğimiz destekle orantılı olarak sözleşmeler yapmaya başlanabilir. Bu da aslında ekosistemin bir parçası haline gelmek demek. Dünyada bu tür merkezlerin başarılı modelleri böyle işliyor. Bunun için biz de Dudullu OSB’de önemli bir alanı Kuluçka Merkezi olarak ayırmayı düşünüyoruz’’.

Zengin sosyal imkânlarla beslenen Ar-Ge destekli sanayi

Dudullu OSB’nde güçlü sanayi altyapısının yanı sıra spor salonundan kapalı yüzme havuzuna kafeteryasından ücretsiz otopark alanlarına farklı ihtiyaçlar doğrultusunda son derece iyi planlanıp tasarlanmış bir sosyal ekosistem olduğunu da ekleyen Mehmed Özkan, tüm bu unsurların Ar-Ge ve sanayi ile desteklenmesiyle ortaya yenilikçi bir Teknopark modeli çıktığını ekledi.  

Teknopark’ta Boğaziçi Üniversitesi akademik personeli, öğrencileri ve mezunlarına yönelik çeşitli avantajlar planlandığını da belirten Mehmed Özkan, ‘’Dudullu OSB’nde hocalarımız, öğrencilerimiz ve mezunlarımıza kirada indirim yapılmasını önereceğiz. Boğaziçi adını oraya taşımamızın amacı zaten orada Boğaziçililerin etkin rol almalarını sağlamak’’ dedi.

Kilyos Kampüsü’nde Yenilenebilir Enerji Teknoparkı için hedef 2021

Boğaziçi Üniversitesi’nin Teknoparklar konusunda önümüzdeki yıllarda güçlü bir altyapıyla büyüme planı olduğunu belirten Prof. Özkan, ülkemizin finans odaklı ilk tematik teknoparkı olma özelliğine sahip olan, Borsa İstanbul ve Boğaziçi Üniversitesi ortaklığıyla kurulan Finans Teknopark’ın yanı sıra üniversitenin Kilyos Kampüsü’nde Yenilenebilir Enerji Teknoparkı kurmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.

Özkan, önümüzdeki üç yıl içerisinde devreye alınması planlanan Yenilenebilir Enerji Teknoparkı hakkında şu bilgileri verdi:

 ‘’Kilyos’ta kuracağımız Teknopark’ta farklı bir yaklaşımımız olacak. Teknopark’ın bir merkez yönetim binası veya ana binası olacak ve burada kiralanan ofisler yer alacak. Bir de teknopark olarak tanımlanmış arsa içerisinde bağımsız inşaat alanları olacak. Örneğin bir otobüs şirketi yenilebilir enerjiyle aracını geliştirmek istediğinde aracı içine sokabileceği hangarı olan bir binayı kendisi yapabilecek. Binanın içinde bir yer ayarlamak yerine bağımsız ünite kurulmasına izin vereceğiz. Bu oldukça farklı bir konsept ve uzun soluklu işbirlikleri gerektiriyor. Planlamalarımız çerçevesinde gelecek üç yıl içerisinde toplam dört Teknopark’a ulaşmış olmayı hedefliyoruz’’.

 

Haber: Özgür Duygu Durgun /Kurumsal İletişim Ofisi

Fotoğraflar: Kenan Özcan