‘’Boğaziçili olmak yetmez; aynı zamanda çok çabalamak gerekiyor’’
Boğaziçi Üniversitesi’nden bu yıl mezun olacak Elektrik-Elektronik Mühendisliği ve Fizik Bölümü öğrencisi Gamze İslamoğlu, mezuniyete birincilik derecesiyle hazırlanırken akademik anlamda parmak ısırtan bir başarı öyküsünün de kahramanı. Dünyanın önde gelen üniversiteleri arasında yer alan Stanford, ETH Zurich ve MIT’ten kabul alma başarısını gösteren Gamze ile gelecek döneme dair düşüncelerini, Boğaziçi’ndeki öğrencilik döneminden unutulmazları ve başarının kendisi için taşıdığı anlamı konuştuk. Gamze’nin Boğaziçi Üniversitesi’nde okumak isteyen adaylara önemli bir tavsiyesi var: ‘’Sadece akademik başarıya odaklanmayın, sosyal yaşama da önem vererek ikisi arasında denge kurun’’.
Öncelikle tebrik ediyoruz, önemli üniversitelerden kabuller aldınız. Başarı hikâyenizi dinlemeden önce bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Merhaba, ben Gamze İslamoğlu. Boğaziçi Elektrik-Elektronik Müh. son sınıf öğrencisiyim. Aynı zamanda fizikle çift anadal yapıyorum. Bu sene yüksek lisans ve doktora için MIT, Stanford, ETH Zurich gibi çok iyi üniversitelerden kabuller aldım. Aynı zamanda bölümümü birincilikle bitirmenin gururu içindeyim.
Boğaziçi'nden bu sene mezun oluyorsunuz, bu dönemde ruh haliniz nasıl? Mezun olacak olmak neler hissettiriyor?
Burada çok kıymetli altı yıl geçirdim, kaydımı yaptırmak için okula geldiğimi dün gibi hatırlıyorum. Bir gün Boğaziçi'ne ait hissedeceğimi düşünmemiştim o zaman, ama çok alışmışım. Öte yandan çok zorlu geçen yıllardı, bitmesine sevinirim sanıyordum ama bir hüzün çöktü diyebilirim.
Bu dönem plan yapmak için oldukça zor olsa da, yakın geleceğe dair planlarınız neler?
Master’ımı tamamlayacağım. Çok plan yapma yanlısı değilim. Biz ne planlarsak planlayalım hayatın bize hep sürprizleri oluyor, bu sene de gördüğümüz gibi…
İleride seçeceğiniz alan hakkında nasıl bir projeksiyon yapıyorsunuz? Uzun vadede neleri başarmak istersiniz?
Genelde elektronik üzerine çalıştım, bu alanda devam edeceğim gibi görünüyor. Uzun vadede akademide devam etmem muhtemelen. Bu alanda sektörde çalışmayı tercih ederim. Fakat bildiğim şeyleri anlatmayı, öğretmeyi çok seviyorum, bu tarz işler de yapmak isterim.
Mezun olurken okula dair hatırlayacağınız neler olacak?
Tabii ki kütüphanede geçirdiğim vakitleri asla unutamam :) Boğaziçi'nde çok değerli arkadaşlıklar edindim, birbirimize hep destek olduk ve olacağımızı umuyorum. Çok iyi hocalarımız oldu ve emekleri çok büyük, başta Prof. Dr. Günhan Dündar olmak üzere hepsine çok teşekkür ederim.
Başarı size göre nedir ve bu kapsamda Boğaziçi’ni tercih edecek öğrencilere neler tavsiye edersiniz?
Biz üstümüze düşeni yaptığımızda, çok çalıştığımızda, emek verdiğimizde başarının kendiliğinden geldiğine inanıyorum. Boğaziçi bu yolda seçebileceğiniz en iyi üniversitelerden biri. Fakat burada olmak yeterli değil, çok çabalamak da gerekiyor. Okuldaki imkânlardan olabildiğince yararlanmalarını ve yeni imkânlar yaratmalarını tavsiye ederim. Örneğin, lisans seviyesinde araştırma konusunda eksiğimiz olduğunu gören arkadaşlarım bölümümüzde Bilimsel Araştırma Teşvik Programı'nı (BATEP) oluşturdu. Ben ve birçok arkadaşım kendi imkânlarımızla yurtdışı stajları ayarladık. Tabii burada Boğaziçi'nin yurtdışı bilinirliği de etkili oldu.
Bir de derslerini önceliklendirmelerini, derslere girmelerini ve mümkün olduğunca iyi öğrenip iyi notlar almalarını tavsiye ederim. Özellikle akademik hayata yönelmek isterlerse bu gerekli, bunun yanında yurtiçi-yurtdışı araştırma stajlarına katılmalarını öneririm.
Son olarak benim düştüğüm bir hata var, ben bu söylediklerimi biraz abarttım. Çalışmaktan başka şeylere pek vakit ayırmadım, bir daha üniversite okusam bu kadar zorlamazdım kendimi sanırım. Daha dengeli yaşamalarını tavsiye ederim.