Çizgilerde hayat bulan kampüs

Buse Karasu, Boğaziçi Üniversitesi Fen Bilgisi Öğretmenliği Bölümü’nde 3.sınıf öğrencisi. Buse’yi farklı kılan bir yeteneği var; o da çizim yapmak. Boğaziçi Üniversitesi’nin tarihi atmosferinden çok etkilendiğini belirten Buse, dış mekân çizimleriyle üniversitenin tarihi binalarına ruh katıyor ve çizimlerini tshirt, çanta, mug gibi farklı objelerle insanlara ulaştırıyor. Çizim yapmayı çok sevdiğini ve kendi tasarladığı tshirt veya çantaları bir başkasının üzerinde görmekten büyük mutluluk duyduğunu söyleyen Buse Karasu kampüs temalı çizimlerini anlattı…

Seni tanıyabilir miyiz?

Ben Cahide Buse Karasu. 1998 İstanbul doğumluyum. Boğaziçi Üniversitesi’nde Fen Bilgisi Öğretmenliği 3. sınıf öğrencisiyim. Benim için resim çizmenin çocukluktan itibaren hep ayrı bir yeri olmuştur. Ne zaman elime kâğıdı kalemi alsam, kendimi kendimle kalabildiğim, kendimi dinlediğim alanın içinde buluyorum. Özgürce, içimden geldiği gibi çiziyorum ve bunu yaparken büyük keyif duyuyorum.

Tam olarak ne zaman resimle ilgilenmeye başladın?

Resme ne zaman başladın sorusuna verecek net bir cevabım yok çünkü şimdiye kadar bu konuda eğitim almadım ama kendimi bildim bileli elimden kâğıt ve kalem eksik olmuyor. Yalnız dönem dönem, özellikle sınava hazırlandığım zamanlarda, maalesef böyle bir vakit yaratamıyordum kendime.

Boğaziçi Üniversitesi’nin tarihi binalarını ve kampüsünü çizimlerine aktarma fikri nasıl oluştu biraz anlatabilir misin?

Sınav süreci sonrası üniversiteye başladığım dönemde bir grupla tanışma fırsatı buldum: Urban Sketchers Istanbul. Grubun amacı, çizime merak duyan kişilerin bir araya gelerek kendi perspektiflerinden anı yakalamasıydı. Genellikle ayda bir olmak üzere bir lokasyon belirleniyor ve herkes kendi tarzında belirlediği bakış açısı doğrultusunda çizim yapıyordu. Bu sayede hem yerinde çizerler ile bir araya gelerek birbirimizden bir şeyler öğrenmiş oluyor hem de aynı lokasyonda ne kadar farklı işler çıkabildiğini görüyorduk.

Urban Sketchers sayesinde dış mekân çizimleri yapmaktan daha çok zevk aldığımı fark ettim. Ve bu şekilde günümün çoğunun geçtiği üniversitemin büyüleyici atmosferine de kayıtsız kalamadım. Her köşesinde çizmem gereken bir bina bekliyormuş gibi hissediyordum. İlk olarak okulumuzun simgelerinden biri haline gelmiş olan Güney Meydan’ı çizerek başladım ve sonrasında da devamı geldi. Okulumuzun Instagram hesabı da bu çizimimi paylaştı. Sonrasındaysa okulumuzun benim de çok severek giydiğim, kullandığım ürünlerini tasarlayan Burc Store ile iletişime geçtik.

Okulumuzdaki her biri ayrı güzel olan binaları, kampüsün de ruhunu yansıtmaya çalışarak büyük bir keyifle çizdim ve suluboya ile renklendirdim. Bu çizimlerim tişörte basıldı ve özel bir koleksiyon olarak mağazada satışa sunuldular. 3. sınıfa başlayan bir öğrenci olarak okuluma böyle bir iz bırakmış olmanın verdiği mutluluk benim için gerçekten paha biçilemez. Şu anda derste, kantinde, metroda çizimlerimi taşıyan tişörtleri giyen ‘Boğaziçi Ailesinden’ biri ile karşılaşılınca duyduğum sevinci anlatamam. 

Okuldaki hangi bina veya kampüs çizim açısından seni daha çok motive ediyor?

Gerek tarihiyle gerek mimarisiyle Güney Kampüs’ün bir üniversitenin sahip olabileceği en güzel kampüslerden biri olduğunu düşünüyorum ve böyle köklü bir yerde eğitim alabildiğim için çok şanslı hissediyorum. Güney Kampüs’teki her bina çok güzel ve etkileyici ancak Anderson Hall ve Albert Long Hall’ü çizmek beni çok mutlu ediyor. Bu iki binayı çizmekten asla sıkılmayacağımı düşünüyorum.

Çizimlerini ileride nasıl değerlendirmeyi düşünüyorsun?

Çizim yapmak benim hayatımda her zaman önemli bir yere sahip oldu. Şimdiye kadar bunu hep bana keyif verdiği için yaptım. Çizimlerimin ürünlere dönüşmesi veya maddi karşılık sağlaması elbette beni mutlu ediyor. Fakat şu an net bir planım yok,  sadece talepler doğrultusunda kişiye özel çizimler yapıyorum.

Farklı temalar üzerine de benzer çalışmalar yapmayı ve bu çalışmaları ticari anlamda değerlendirmeyi düşünüyor musun?

Daha önce çizimlerimi bez çantalara bastırdım, porselen kalemleriyle kupalar üzerinde çalıştım. Kendimi geliştirmek için farklı temalar denediğim bir dönemdeyim. Bu sene sadece beni mutlu ettiği için okulumuzun çizimlerini yaparken önüme bir fırsat çıktı ve resimlerim okulumuzun tişörtlerine ve rozetlerine basıldı. Kantinde, derste, metroda çizimlerimi taşıyan tişörtlerden giyen bir arkadaşımı görünce yaşadığım sevinci anlatamam, bu benim için inanılmaz bir gurur. İleride de karşıma yine böyle güzel bir fırsat çıkarsa değerlendirmekten mutlu olurum.