Edebiyatımızın anıt ismi Adalet Ağaoğlu'nu kaybettik 

Boğaziçi Üniversitesi’nin önemli bağışçıları arasında yer alan roman, oyun ve öykü yazarı Adalet Ağaoğlu, 91 yaşında hayatını kaybetti. Boğaziçi Üniversitesi, 2018’de “Türkçe roman alanındaki özgün ve öncü eserleri ile ülkemizin kültürel ve düşünsel dünyasına yaptığı katkılarından dolayı” Adalet Ağaoğlu'na fahri doktora unvanı vermişti. Ağaoğlu, vasiyeti üzerinde 14 Temmuz’da Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüs'ten, doğduğu kent olan Ankara’ya uğurlandı.
Kenan Özcan

Bir süredir yoğun bakımda tedavi gören 20. yüzyıl Türk edebiyatının en önemli yazarlarından Adalet Ağaoğlu, 91 yaşında aramızdan ayrıldı. Boğaziçi Üniversitesi’nin 2018’de fahri doktora unvanı verdiği Ağaoğlu, Fikrimin İnce Gülü, Sessizliğin İlk Sesi, Yüksek Gerilim, Bir Düğün Gecesi ve Ruh Üşümesi gibi roman ve hikâyeleriyle Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü gibi birçok ödüle de layık görüldü. Ağaoğlu’nun cenazesi, 15 Temmuz’da öğle namazının ardından, Ankara Kocatepe Camii’nde yapılacak törenden sonra toprağa verilecek.

BOĞAZİÇİ’NDEN UĞURLANDI

Ağaoğlu’nun cenazesi vasiyeti üzerine Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüs'ten 14 Temmuz’da uğurlandı. Koronavirüs salgını önlemleri nedeniyle Ağaoğlu için tören yapılamazken, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan, yazarın sevenlerine kampüse gelen cenaze aracının yanında başsağlığı diledi. Rektör Prof. Dr. Özkan, “Çok değerli edebiyatçımız Adalet Ağaoğlu’nu kaybettik. Hepimizin başı sağolsun. Adalet Hanım ve eşi Halim Bey Boğaziçi Üniversitesi’ne çok değer verdiler. Üniversitemize, öğrencilerimize burslarıyla hep destek oldular. Adalet Ağaoğlu’nun Boğaziçi Üniversitesi’nden uğurlanma vasiyetini yerine getiriyoruz. Maalesef salgın nedeniyle tören yapamıyoruz. Adalet Hanım'ın ismi üniversitemize yaptığı destekler, burslarla yaşayacak. Kütüphanemizde üniversitemize bağışladığı eser ve çalışmalarını barındıran bir köşemiz var. Burada yer alan eserler araştırmacılarımıza kaynak olmaya da devam edecek,” diye konuştu.

TÜM KİTAPLARINI BOĞAZİÇİ’NE BAĞIŞLADI

Boğaziçi Üniversitesi’nin önde gelen bağışçıları arasında yer alan Ağaoğlu, 2018’de üniversite tarafından “Türkçe roman alanındaki özgün ve öncü eserleri ile ülkemizin kültürel ve düşünsel dünyasına yaptığı katkılarından dolayı” fahri doktora ünvanına layık görüldü. Ünvanın takdim töreninde konuşan Ağaoğlu, tüm kitaplarını Boğaziçi Üniversitesi Kütüphanesi’ne bağışladığını, “Bundan 3-5 yıl önce Boğaziçi Üniversitesi 150. yıl dönümünü kutlamıştı. Eşim ile birlikte biz çok kitap okuyorduk ve yüzlerce kitabımız vardı. İstanbul’da taşınmak istediğimizde bu kitaplarımı taşımak çok güç olmaya başlamıştı. Boğaziçi Üniversitesi’nin arşivcilikte öncü olması sebebiyle eşim, tüm kitaplarımı, mektuplarımı, belgelerimi buraya verebileceğimi söyledi. Ben de eşimin yol göstermesi ile Boğaziçi Üniversitesi yetkilileriyle görüştüm ve bana çok değer verdiler. Bugün tüm kitaplarımı Boğaziçi Üniversitesi Kütüphanesi'ne bağışladım. Bugün bana takdim ettikleri fahri doktora unvanı için tüm Boğaziçi Üniversitesi yetkililerine teşekkür ederim,” sözleriyle açıklamıştı.

İLK YAZISI ULUS GAZETESİNDE

13 Ekim 1929’da Ankara’da doğan Ağaoğlu, ortaokul ve liseyi Ankara Kız Lisesi’nde tamamladı. 1950’de Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu. Çocukluğundan itibaren edebiyat ve tiyatroya büyük ilgi duyan yazarın ilk yazısı, bir tiyatro eleştirisi olarak 1946’da Ulus Gazetesi’nde yayımlandı. 1948-1950 arasındaysa Kaynak Dergisi’nde şiirleri okuyucuyla buluştu.

İLK ROMANI 1973’TE YAYIMLANDI

1954’te mühendis Halim Ağaoğlu ile evlenen sanatçı, ilk romanını yazana kadar oyun yazarlığını sürdürdü. Üst üste yazdığı oyunlarla altmışlı ve yetmişli yılların önde gelen oyun yazarlarından oldu. TRT’nin özerkliğine el konulması gerekçesiyle TRT Radyo Dairesi Başkanlığı’ndan 1970’te istifa eden sanatçı, o tarihten bu yana yazarlıktan başka bir işle uğraşmadı. İlk romanı Ölmeye Yatmak 1973'te yayımlandı.

FİKRİMİN İNCE GÜLÜ ROMANINA DAVA AÇILDI

İlk romanı Ölmeye Yatmak, 1973’te yayımlandı. Bu ilk romanından itibaren tüm eserleri yoğun tartışmalara konu oldu. Ölmeye Yatmak, daha sonra yazdığı Bir Düğün Gecesi (1979) ve Hayır (1987) adlı romanlarla bir üçleme oluşturdu ve birçok ödül kazandı. İkinci romanı olan Fikrimin İnce Gülü, dördüncü basımında toplatıldı. Fikrimin İnce Gülü romanı hakkında, "Askeri kuvvetleri tahkir ve tezyif (küçük düşürmek)" suçlamasıyla hakkında 1981'de dava açılan Ağaoğlu, iki yıl süren davanın ardından aklandı. Bir Düğün Gecesi ise soruşturma aşamasında kaldı. 

TÜRKİYE’NİN ÖNDE GELEN EDEBİYAT ÖDÜLLERİNE LAYIK GÖRÜLDÜ

20. yüzyıl Türk edebiyatının önde gelen isimlerimden biri olarak gösterilen Ağaoğlu, önde gelen birçok ödül de aldı. TDK Tiyatro, Sedat Simavi Edebiyat ve Orhan Kemal Roman ödüllerinin yanı sıra, Ağaoğlu 1995’te Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat (Edebiyat) Büyük Ödülü’ne layık görülmüştü.

AĞAOĞLU'NUN ARDINDAN BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYELERİNDEN GÖRÜŞLER:

“SON DERECE VİCDANLI İYİ BİR İNSANDI”

Prof. Dr. Nüket Esen (Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Emekli Öğretim Üyesi)

Adalet Ağaoğlu 20. yüzyıl Türk edebiyatının en önemli isimlerinden biriydi. Harika bir romancıydı. Benim en sevdiğim romanı Ölmeye Yatmak’dır. Tüm bunların üstüne son derece vicdanlı ve iyi bir insandı. Çok üzüldüm, çok sevdiğim bir insandı. Nur içinde yatsın.

“ONU ÖZLEYECEĞİM”

Prof. Dr. Murat Gülsoy (Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü Öğretim Üyesi)

Yazarlarla tanışmak tehlikelidir. Hayal ettiğimiz kişi ile gerçeği örtüşmeyebilir, hatta hayal kırıklığına uğratabilir. 2000 yılıydı, Bu Kitabı Çalın adlı ikinci kitabım henüz yayınlanmıştı, bir akşam telefonum çaldı. Arayan Adalet Ağaoğlu’ydu, kitabımı okumuş tebrik ediyordu, üstelik tanışmak istiyordu. Ne kadar şaşırdığımı ve sevindiğimi hiç unutamıyorum. Büyük yazarların kendilerinden genç yazarları okuması, dahası onlarla tanışmak istemesi pek sık rastlanılan bir durum değildir. Adalet Ağaoğlu müstesna biri olmalıydı. Ardından tanıştık, bu düşüncemde yanılmamıştım, müthiş heyecanlı ve zeki biriydi. Aramızda büyük ortaklıklar var, diyordu; edebiyat hayatını, neler yapmaya çalıştığını, yazıyla kurduğu ilişkiyi bütün açıklığıyla anlatıyor, anlatırken kendini sorguluyor, ayrıca benim söylediklerimi de can kulağıyla dinliyordu. Sanki edebiyatımızın yaşayan en önemli yazarlarından biri değildi de bir sonraki kitabını tasarlayan hevesli bir gençti. Bu görüşmeden sonra hakiki bir edebiyat dostluğu gelişti aramızda. Sürekli çalışan, arayan, inceleyen, hesaplaşan bir zihin ve pırıltılar saçan muzip gözler... Tanımış olduğum için kendimi şanslı saydığım bir insandı, tüm hayatını edebiyata vakfetmiş gerçek bir yazardı. Güzel yaşanmış onurlu bir hayat, unutulmayacak eserler bıraktı geride. Onu özleyeceğim.

“DÜNYA ÇAPINDA BİR EDEBİYATÇIYDI”

Doç. Dr. Erol Köroğlu (Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi)

Adalet Ağaoğlu kendisiyle ilgili ‘kadın romancı, kadın edebiyatçı’ denilmesini sevmezdi, çünkü Türk edebiyatında bu adlandırma "erkeklerin yanında kadınlar" şeklinde küçültme içerebiliyordu. O anlamda hiçbir küçümsemeyi kaldırmayacak derecede önemli ve büyük bir edebiyatçıydı. En baştan romanlarıyla ama aynı zamanda öyküleriyle, oyunlarıyla, kurmaca dışı eserleriyle dünya çapında bir edebiyatçıydı. Kendi ömründe dünya edebiyatlarına çok fazla açılmadı ama elbette bundan sonra bu olacaktır. Ayrıca "Dar Zamanlar" dörtlemesine adını veren niteleme gibi 20. yüzyıl Türkiye’sinde kadın olmanın veya 20. yüzyıl Türkiye’sinin gelişimine kadın olarak bakmanın anlamını ve önemini en iyi ortaya koyan yazarlarımızdan biriydi. Gençlerden Kürtlere ve gayrimüslimlere kadar bütün dezavantajlı grupların derdini anlayan ve anlatabilen bir yazardı. Bu nedenle 20. ve 21. yüzyıl Türkiye’sinin edebiyat alanındaki en önemli ismiydi. Aramızdan ayrılması hepimizi çok üzüyor ama eserleriyle aramızda yaşamaya devam edecek, çünkü o eserler yeniden okunmaya, anlamlandırılmaya ve yorumlanmaya açık ve bizi buna davet ediyor. Bunun devam edeceğini umalım. Anısı daim olsun.

“ANISI DAİM OLSUN”

Dr. Öğr. Üyesi Olcay Akyıldız (Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi)

Adalet Ağaoğlu hakkında söylenecek çok şey var ama ben alanı daraltıp bu dönem yaptığım doktora dersimden yola çıkarak birkaç şey söylemek istiyorum. 1950 sonrası kadın yazarlara odaklanan dersin ilk haftasında öğrencilerle birlikte dönem sonunda Adalet Ağaoğlu'nu ziyaret etme kararı almıştık, ancak pandemi şartlarıyla dersi Zoom'dan yürüttük. Üç ay boyunca her salı muhakkak Adalet Ağaoğlu'yla ilgili en az bir cümle kurduk; ona ve yazdıklarına her hafta yeniden hayran olduk ve saygı duyduk. Ancak ziyaretine gitme riskini elbette alamadık. Kitapları üzerinden konuştuk kendisiyle her hafta. Bundan sonra da her okuduğumuzda yeni şeyler görmeye, heyecanlanmaya devam edeceğiz. Sadece kendi adıma değil, TKL 664 dersinde benimle birlikte düşünen, tartışan, yazan tüm öğrencilerim adına da "Anısı daim olsun," diyorum.

"HAZİNE DEĞERİNDE" 

Doç.Dr. Zeynep Uysal (Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi)

Adalet Ağaoğlu Türk edebiyatının devrimci isimlerinden biriydi benim için. Modern anlatı biçimlerinin tüm imkânlarını cesurca kullanan romanlarıyla bir yandan Türkiye'nin kuruluşundan bugüne en hassas tarihsel ve siyasi meselelerini son derece eleştirel bir bakışla romansal dünyasına dâhil etti; bir yandan da edebiyattaki erkek egemenliğini kırarak hem yazar olarak hem yarattığı karakterlerle kadın varoluşunu, kadınların kendileriyle ve toplumla çatışmalarını yüksek sesle dillendirdi. Adalet Hanım bir romancı olarak çok cesurdu ama bir entelektüel olarak da yaşamının son gününe kadar cesaretle eleştirelliğini korudu; her zaman vicdanıyla hareket etti. Bugün onun eserlerini daha çok düşünüp inceleyeceğiz. Üniversitemizdeki arşivi yaşamını ve yapıtını çalışmak isteyenler için çok kıymetli. Onun edebi ve entelektüel mirası sadece edebiyat dünyası için değil Türkiye'nin yakın tarihini anlamak isteyenler için hazine değerinde. Anısı daim olsun.

"ESERLERİYLE DAİMA YANIMIZDA OLACAK"

Boğaziçi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı

Ülkemizin en önemli kültürel ve düşünsel isimlerinden, aynı zamanda en önemli romancılarımızdan, tiyatrodan kısa öyküye, denemeye kadar pek çok edebî türde eser vermiş bir yazar olan Adalet Ağaoğlu’nu kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Adalet Ağaoğlu, Boğaziçi Üniversitesi Vakfı’na yaptığı bağışların yanı sıra kütüphanesini ve evrakını da Üniversitemiz kütüphanesine armağan etmiştir. Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanlığı’nın önerisi üzerine 1 Ağustos 2018 tarihinde Senatomuz tarafından özellikle Türkçe roman alanındaki özgün ve öncü eserleri ile ülkemizin kültürel ve düşünsel dünyasına yaptığı katkılar yanında bir kamusal aydın olarak Türkiye’nin sorunlarının çözümüne ilişkin ortaya koyduğu yapıcı ve somut katkıları nedeniyle Fahri Doktora ünvanına lâyık görülen Adalet Ağaoğlu, eserleri ve katkıları ile daima yanımızda olacaktır. Adalet Ağaoğlu’nun sevenlerine ve okurlarına başsağlığı diliyoruz.

ESERLERİ

OYUN

Bir Piyes Yazalım (1953)

Yaşamak (1955-56)

Evcilik Oyunu (1964)

Tombala (1967)

Çatıdaki Çatlak (1969)

Sınırlarda (1969)

Üç Oyun: Bir Kahramanın Ölümü, Çıkış, Kozalar (1973)

Kendini Yazan Şarkı (1976)

Çok Uzak Fazla Yakın (1991)

Duvar Öyküsü - Çocuklar ve Büyükler için Müzikli Danslı Oyun (1992)

Fikrimin İnce Gülü (1996)

Çağımızın Tellalı (2011)

ROMAN

Ölmeye Yatmak (1973)

Fikrimin İnce Gülü (1976)

Bir Düğün Gecesi (1979)

Yazsonu (1980)

Üç Beş Kişi (1984)

Hayır... (1987)

Ruh Üşümesi (1991)

Romantik Bir Viyana Yazı (1993)

Dert Dinleme Uzmanı (2014)

ÖYKÜ

Yüksek Gerilim (1974)

Sessizliğin İlk Sesi (1978)

Hadi Gidelim (1982)

Hayatı Savunma Biçimleri (1997)

DENEME

Geçerken (1986)

Karşılaşmalar (1993)

Başka Karşılaşmalar (1996)

Öyle Kargaşada Böyle Karşılaşmalar (2002)

Yeni Karşılaşmalar (2011)

MEKTUP

Mektuplaşmalar (Mehmet Baydur ile birlikte) (2005)

ANI

Göç Temizliği (1985)

Gece Hayatım (1991)

GÜNCE

Damla Damla Günler (2004)

Damla Damla Günler I-II-III (2007)

ÖDÜLLERİ

1974- TDK Tiyatro Ödülü

1975- Sait Faik Hikâye Armağanı, Yüksek Gerilim ile

1979- Sedat Simavi Edebiyat Ödülü, Bir Düğün Gecesi ile

1980- Orhan Kemal Roman Armağanı Bir Düğün Gecesi ile

1980- Madaralı Roman Ödülü, Bir Düğün Gecesi ile

1991- Türkiye İş Bankası Büyük Ödülü, Çok Uzak Fazla Yakın ile

1992- Lebon Kültür Merkezi (Lebon Cinema Clup) Edebiyat Ödülü, Ruh Üşümesi ile

1995- Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat (Edebiyat) Büyük Ödülü

1997- Aydın Doğan Roman Ödülü, Romantik Bir Viyana Yazı ile

2018- Erdal Öz Edebiyat Ödülü

 

 

 

*/