Kandilli, Marmara Denizi'nin kalbini dinliyor

Marmara Denizi’nde Uzun Süreli Deniz Tabanı Gözlemi çalışmaları fay parçalarının farklı özelliklerini ortaya çıkardı. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, Marmara Bölgesi'nde Deprem ve Tsunami Zararlarının Azaltılması ve Türkiye'de Afet Eğitimi Projesi- MarDİM Projesi çalışmaları sonuçlandı. Kurulan deniztabanı istasyonlarından Marmara Fayı’nda oluşan 0.2 büyüklüğündeki depremler izleniyor.

T.C. Kalkınma Bakanlığı, Japon Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) ile Japon Bilim ve Teknoloji Ajansı’nın (JST) desteği, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) ile Japonya Deniz-Yer Bilimleri ve Teknoloji Ajansı (JAMSTEC) iş birliği ile gerçekleşen MarDİM Projesi sonuçları, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nde 12 Mart tarihinde düzenlenen toplantı ile paylaşıldı.

2018 yılı itibariyle 150. kuruluş yılını kutlayan Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nün Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya; Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan, İstanbul Vali Yardımcısı Halil Serdar Cevheroğlu, AFAD Deprem Dairesi Başkanı Dr. Murat Nurlu, İstanbul AFAD İl Müdürü İbrahim Tarı, Japon İstanbul Başkonsolosu Norio Ehara, JICA ve JST temsilcileri, projede görev almış olan öğretim üyeleri ve araştırmacılar ve proje paydaşları katıldı.

Proje kapsamında 2013 yılından bu yana Marmara'da, deniz ve kara gözlemleri yapmak suretiyle Kuzey Anadolu fay zonunun Marmara içindeki segmentleri boyunca depremlerin tekrarlama periyotları incelendi. Marmara deniz tabanına yerleştirilen sismometre, manyetometre ve açılım ölçer cihazları ile Marmara’daki faylar çok hassas bir şekilde ve proje süresince sürekli olarak izlendi.

Bu gözlemler proje tamamlanmasına rağmen önümüzdeki yıllarda Marmara Denizi’nin farklı alanlarında sürdürülecektir. Marmara Denizi içindeki fayın mikro deprem etkinliği, fay’da meydana gelen genişleme ve kısalmaları gözlemleri 5 yıl boyunca her gün ölçülerek raporlandı. Çalışmalar sonucunda Marmara Denizi’nin deprem ve sonrasında meydana gelebilecek tsunami haritaları çıkarıldı.

Bu alanda Türkiye’de gerçekleştirilen en uzun soluklu proje olan MarDİM ile ilk kez Marmara Denizi Deprem ve Tsunami Haritası çıkartılırken; yine bir ilk olarak, ‘Tsunami Erken Uyarı Sistemi Modeli’ geliştirildi, afet eğitim programları güncellenerek Türkiye’de ilk defa tsunami kitapçığı hazırlandı.

Toplantı açılışında konuşan; Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, 150 yıldır yer bilimleri konusunda öncülük etmiş ve 1895 yılından bugüne deprem gözlemleri yapan Kandilli Rasathanesi'nin diğer enstitülerle iş birliği içinde, Japonya ile başlattığı projeyi tamamlamış olmaktan mutluluk duyduklarını belirtti.

Özener 2013 – 2018 yılları arasında Japonya'dan Deniz ve Yer Bilimleri Teknoloji Kurumu ile Kandilli Rasathanesi işbirliğiyle gerçekleşen projeye ilişkin şunları kaydetti:

"Bu projede, deprem beklenilen Marmara'da, deniz ve kara gözlemleri yapmak suretiyle Kuzey Anadolu fay zonunun Marmara içindeki segmentleri boyunca depremlerin tekrarlama periyotlarını inceledik. Denize yerleştirilen deniz dibi ölçüm aletleriyle gözlemler yaptık. Marmara fayının özelliklerini daha yakından inceleme şansı bulduk. Böylece fayı bir bütün olarak aynı özelliğe sahip olmadığını gördük. Marmara denizi içinde tsunamiye yol açacak olan heyelanların yerlerini belirledik. Farklı deprem ve tsunami senaryolarına tsunami hasarlarını modelledik.

Marmara Deniz tabanının, deprem ve tsunami için gerçek ve yakın-gerçek zamanlı gözlemler ile incelenmesi sonucu ortaya çıkan bulgulara göre olası Marmara depreminin fay kırılma parametreleri belirlenmiş ve elde edilen yeni tsunami senaryolarına göre sayısal modelleme çalışmaları yapılmıştır. Modelleme çalışmaları kapsamında yapılan tsunami benzetimlerinde, yüksek çözünürlüklü deniz tabanı ve kara topografyası verisi ile kıyılardaki bina verileri de ayrıntılı olarak hesaplarda kullanılmış, Hasar Görebilirlik Analizleri yapılmış, farklı bölgeler için risk haritaları çıkarılmıştır.

Marmara’da olası depremlerde ortaya çıkacak yer hareketleri ve bu depremlerin yapısal etkilerini çalıştık. Bunun için sahada detaylı zemin modelleri, deprem simulasyonları ve yapıların modellenmesi çalışmaları gerçekleştirildi. Böylelikle ileride birçok diğer deprem mühendisliği çalışmasında kullanılabilecek olan zemin modelleri, olasılıksal deprem tehlikesi haritaları, senaryo depremlere ait yer hareketi ve şiddet dağılımları ile büyük yakıt tankları, yüksek yapılar ve konut tipi yapılarda deprem etkileri ve hasar belirleme uygulamaları konularında temel çıktılar elde ettik.

Proje kapsamında öğrencilere yönelik anketler yaptık. Türk öğrencilerin özellikle tsunami afeti konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığı ortaya çıktı. Bu sebeple Japonya'nin tsunami afeti deneyimlerinden faydalanılarak Türkiye'de tsunami afeti bilinçlendirme çalışmaları başlatıldı ve eğitim dökümanları hazırlandı. Yeni bilgiler ile zenginleştirilmiş deprem ve tsunami eğitim malzemeleri proje ve KRDAE Afete Hazırlık Eğitim Birimi web sayfasında  paylaşıldı. Bu bilgiler okul müfredat çalışmalarında kullanılmak  üzere Milli Eğitim Bakanlığı 'na da sunuldu . Basın mensupları arasında afet okur yazarlığının artması için her yıl medya buluşmaları düzenlendi. Proje kapsamında KRDAE bünyesindeki Deprem Park  yenilenerek,araştırma çıktılarının sergilenmesi sağlandı.

Bu proje afet yönetimine ve eğitimine yönelik önemli çıktılar vermektedir. Bu çalışma sonuçları, karar vericiler ile paylaşılmakta olup, özellikle deprem zararlarının azaltılması, dolayısıyla Marmara'da meydana gelecek olası depremde can ve mal kaybının azaltılması konusunda çok önemli bir rol oynayacaktır’’.

Prof. Kaneda: Projeye başlama nedeni Kocaeli depremi oldu

Projenin detaylarını anlatan Proje Koordinatörü Prof. Dr. Yoshiyuki Kaneda da 1999'daki Kocaeli depreminden sonra Marmara Denizi içinde bir deprem beklediklerini, bu projeyi başlatmadaki motivasyonlarının Kocaeli Depremi olduğunu kaydetti. Kaneda sözlerini şöyle sürdürdü: "İstanbul ve Tokyo dünyada önemli iki şehir. Nüfus yoğunluğu açısından da bakıldığında bu şehirlerde deprem olduğunda can kaybı ve deprem zararlarının çok fazla olacağını düşündüğümüz için, özellikle Marmara'da bu önemli projeyi başlattık. Dört çalışma grubunda deprem kaynağıyla ilgili çalışmalar yapıldı. Bu kapsamda Marmara Denizi'nin dibine yerleştirilen denizaltı gözlem istasyonları ile Marmara Fayı takip edildi ve kaynağa ilişkin bilgiler elde edildi. Tsunami modellemeleri ve önceden hazırlığa ilişkin  çalışmalar tamamlandı. Marmara Denizi'nde özellikle heyelanlardan dolayı oluşabilecek tsunamilerin veri tabanı hazırlandı. Yer hareketinin deprem zamanında nasıl olacağı ve nasıl hasar yaratacağı gibi konularda çalışmalar yapıldı. Bütün bu bilgi ve bulgular ışığında eğitim programının hazırlanmasına katkılar sunuldu”. 

Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan ise, projenin kapanış toplantısında yaptığı konuşmada, ‘’Bilim insanları olarak neden-sonuç ilişkisi içinde deprem olgusunu incelerken tamamen ortadan kaldıramasak da depremin hasarlarını en aza indirgemek için çalışmamız gerekiyor. Japonya bu konuda çok önemli adımlar atmış bir ülke. Bu yıl 150. kuruluş yılını kutlayan Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nde bu anlamda çok yetkin ve çok başarılı bilim insanlarımız ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz’’ dedi.

Deprempark Açılışı Gerçekleşti

MarDİM projesi kapanış toplantısının ardından katılımcılarla birlikte Boğaziçi Üniversitesi, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, Afete Hazırlık Eğitim Birimi bünyesinde Deprempark açılışı gerçekleşti. Deprempark eğitimi, afet ve afetlere hazırlık bilincini arttırmayı amaçlıyor. Eğitim kapsamında ilkokul ve lise öğrencilerine, depreme karşı evde, okulda alınması gereken kişisel önlemler, depremler sırasında ve sonrasında sergilenmesi gereken davranışlar konusunda Temel Afet Bilinci oluşturmak amacıyla verilen ders sonrası, uygulamalı ve görsel eğitimler veriliyor.

MarDİM Projesi Hakkında:

Deprem alanındaki en uzun soluklu araştırma projesi

MarDİM Projesi’nde çok disiplinli araştırmalarla afet zararlarının azaltılması çalışmalarını geliştirmek, Türkiye’de afet bilincini artırmak amacıyla afet eğitim programlarını güncellemek, Japonya'da aktif fay çalışmalarının değerlendirilmesine katkıda bulunmak amaçlandı. Deprem araştırması alanında Türkiye’deki en uzun soluklu çalışma olma özelliğine sahip MarDİM Projesi kapsamında dört başlık altında Türk ve Japon bilim adamları ortak araştırma ve çalışmalar gerçekleştirdi. Projede kapsamında; deniz tabanı gözlemlerine dayalı deprem kaynak modeli oluşturmak, deprem döngüsü̈ simülasyonlarına dayalı tsunami modellemesi, deprem hareketinin belirlenmesi ve yapısal hasar tahminleri yapmak ve araştırma sonuçlarından hareketle Afet Eğitim Programlarının güncellenmesi üzerine çalışmalar gerçekleştirildi.

Denizaltına yerleştirilen cihazlarla çok küçük depremler dahi kaydedilebiliyor

MarDİM Projesi kapsamında Marmara Denizi’ndeki Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın Büyükçekmece–Kumbağ arasında uzanan parçasının yakınına denizaltı gözlem istasyonları yerleştirildi ve deprem hareketleri gözlemlemeye başlandı. Fayın her türlü hareketi, yerleştirilen 15 deniz tabanı deprem algılayıcısı, 2 deniz tabanı elektromanyetik alan ölçer cihazı ve 5 açılma ölçer (Ekstansometre) ile tespit edilebilir hale geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, bu istasyonlardan alınan kayıtlarla fay geometrisi, fayın kaç parçadan oluştuğu, depremsellik bilgisi, yerkabuğunun kalınlığı, tektonik hareketin doğrultusu gibi bilgileri almaya başladı. Denizaltına yerleştirilen bu cihazlarla artık Marmara Denizi’nde meydana gelen çok küçük depremler dahi kaydedilip değerlendirilebiliyor.

Kurulan uydu istasyonundan saniyelik verilerle fay hattının davranışı izlenecek

MarDİM Projesi kapsamında Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın Marmara Bölgesi’ndeki kısmı uydu ile de izlenmeye başlandı. Marmara Adası ve Erdek’te kurulan iki Global Navigation Uydu Sistemleri istasyonundan (GNSS) elde edilen saniyelik veriler jeodezik yöntemlerle işlenerek fay hattının davranışının izlenmesine yardımcı oluyor.

Marmara Denizi için tsunami veri tabanı kuruldu

MarDİM Projesi kapsamında olası tsunami senaryoları üzerine de çalışmalar yapılarak simülasyonlar gerçekleştirildi. Marmara Denizi’nde deprem ya da deniz tabanı heyelanlarından dolayı oluşabilecek tsunamiler sayısal modeller kullanılarak hesaplandı ve böylece Marmara Denizi için Türkiye’de ilk kez bir tsunami veri tabanı kuruldu. Tsunami modelleme çalışmaları kapsamında yerleşim, nüfus, stratejik görev ve konum göz önüne alınarak pilot bölge olarak seçilen Yenikapı, Haydarpaşa Limanı, Bakırköy kıyıları ve Ambarlı Limanı’nda hasar görebilirlik ve risk analizleri yapıldı.  

Marmara Bölgesi için ‘Tsunami Erken Uyarı Sistemi Modeli’ geliştirildi

Çalışma kapsamında Marmara Bölgesi için Tsunami Erken Uyarı Sistemi Modeli de geliştirildi. Model, İstanbul Deprem Erken Uyarı Sistemi tarafından üretilecek sinyale bağlı olarak Marmara’da meydana gelen bir depremi takiben yaşanması olası bir tsunami tehlikesine karşı ilgili kamu kurum ve kuruluşları ve özellikle yurttaşların deprem sonrasında uyarılmasına yönelik farklı haberleşme sistemleri kullanılarak bilgilendirmelerini içeriyor.

Deprem simülasyonları ile bölgesel sismik tehlike haritaları hazırlandı

Proje kapsamında 5 yıl boyunca İstanbul’da seçilen kentsel alanların tam ölçekli modellenmesi ve deprem etkileri simülasyonları yapıldı. Simülasyonlarda kullanılmak üzere Batı Marmara’da yaklaşık 100 noktada tek ve çok istasyonlu ölçümler yapıldı. Çalışmalar kapsamında elde edilen veriler işlenerek zemin tabakalarındaki kayma dalgası hız yapısı belirlendi. Marmara Bölgesi’ndeki sismik kaynaklar detaylı olarak çalışılırken, kaynak ve zemin modelleri güncel yer hareketi simülasyon yöntemleri ile birlikte kullanılarak senaryo depremler modellendi. Yine seçilen bölgelerde sahaya-özel olasılıksal sismik tehlike analizleri yapıldı ve bölgesel sismik tehlike haritaları hazırlandı. Seçili kentsel alanlardaki yerel zemin modelleri ve yer hareketleri ile bu alandaki binaların yer değiştirme ve kat ötelemeleri hesaplandı. Çalışmalar kapsamında Japonya ve Türkiye’de yaygın olarak kullanılan inşaat teknolojileri ve tasarım ilkeleri kıyaslanırken, yüksek bilgisayar performansı gerektiren deprem simülasyonları eşliğinde binaların hasar dağılımları analiz edildi. Endüstriyel tesisler de deprem simülasyonları çalışmalarına dahil edildi. Proje kapsamında, petrokimya ve sıvı tank depolama tesislerinde yer alan tankların uzun ve kısa periyotlu yer hareketleri karşısındaki davranışları incelenmeye başlandı.

Afete hazırlık amacıyla Türkiye’de ilk defa tsunami kitapçığı hazırlandı

MarDİM Projesi kapsamındaki çalışmalardan biri de afet eğitim programlarının güncellenmesi oldu. Afete Hazırlık Eğitim Programı’nın güncellenmesi, medyanın etkin kullanılarak afet bilgisinin yayılması, yerel seminerler ile afet yönetimi planlamalarının gerçekleştirilmesinin yanında, Türkiye’de ilk defa tsunami bilgilendirme kitapçığı ve videosu da hazırlandı.


Fotoğraflar: Kenan Özcan