Müzisyen ve dinleyiciyi dijitalde buluşturan girişim: Epiqur TV

Müzisyenlerin sahnede veya evlerinde hayata geçirdikleri performansları yüksek ses kalitesiyle yayınlamalarına, dijital ortamda depolamalarına ve bu performanslarla bilinirliklerini artırmalarına imkan veren Epiqur TV, müzik alanında fark yaratan bir start-up olarak dikkat çekiyor. Müzik teknolojileri ve canlı yayın pazarlarında faaliyet göstermekte olan girişim hem müzisyenlerin dijital dünyaya uyum sağlamasını ve hem de dinleyicinin sevdiği müziğe istediği yerden canlı ulaşmasını sağlıyor. DreamBU Kuluçka Merkezi tarafından da destek alan ve büyümeye devam eden Epiqur TV, Boğaziçi Üniversitesi Taş Oda festivalinde https://epiqur.tv/ adresinden yaptığı canlı yayınlarla da ilgi topladı. Bu girişimde görev alan Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Kadir Batuhan Doğan ile konuştuk.

Prodüksiyon zorlukları ve maliyetleri sebebiyle, müzisyenlerin kendi imkanlarıyla yüksek kaliteli dijital içerik üretememekte olduğunu, dijital ortamda etkin şekilde var olamayan müzisyenlerin de dinleyici kitlelerini büyütememekte olduğunu gözlemleyen bir grup girişimci tarafından kurulan Epiqur TV projesinde Boğaziçililerin de imzası var. Epiqur TV projesinde yer alan Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Kadir Batuhan Doğan’dan bilgi aldık.

Kendinizi tanıtır mısınız?

Ben Kadir Batuhan Doğan. Boğaziçi Üniversitesi Uluslarası Ticaret Bölümü’nde eğitimimi sürdürmekteyim. 2016 girişliyim. Yaklaşık yedi aydır Epiqur girişimcilik projesinde görev almaktayım.

Müzik sektörüne dönük bir girişim fikri nasıl ortaya çıktı?

İstanbul büyük ve hareketli bir şehir. Hangi sanatçının nerde sahne alacağını takip etmek bu nedenle zor. Bizler ekip olarak öncelikle bu performansları yayınlayıp insanların takip etmelerini sağlamayı düşündük. Böylece Epiqur adını verdiğimiz canlı müziğin canlı yayınlandığı bir platform ortaya çıktı. Epiqur’da yaptığımız canlı yayınlar Türkiye ağırlıklı ancak Amerika, Hollanda ve daha birçok ülkeden yayın gerçekleştirdik. Yayınlar için başlarda sevdiğimiz, ya da kişisel olarak tanıdığımız müzisyenlere ulaştık. Onlara projemizden bahsettik. Bu şekilde ilerleme kaydettik. Sitemizde şu ana kadar yaklaşık 60 müzisyenle yayın gerçekleştirdik? Zamanla platformumuza yeni özellikler ekledik ve eklemeye devam edeceğiz. Örneğin, Örneğin, Sziget festivalinin Türkiye elemeleri için sitemizde anket ve oylama gerçekleştirdik. Sziget Türkiye elemesi 10 grup seçildi. Bunlar arasından seçilecek tek grup da çalmaya gidecekti. Oylama sonucunda Yasak Helva adlı grup seçildi.

Ekibinizde kimler var peki?

Ekip içerisinde yer alan Mustafa Can Mursal, Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği mezunu. Mustafa dışında İstanbul’da şu an beş kişiyiz: Cihan Acar, Murat Alıravcı, Durul Doktoroğlu, Mert Sarısoy ve ben buradaki operasyonları yürütüyoruz. DreamBU Kuluçka Merkezi ile de projemizin teknik kısımlarını hallediyoruz.

Canlı yayınları nasıl gerçekleştiriyorsunuz?

Epiqur dışında canlı müzik dinlenebilen benzer uygulamalar mevcut. Ancak bunların prodüksiyon masrafları var. Ayrıca bilgisayar, uygulamalar, mixer v.s. için yani işin tüm detaylı kısımları için bir kişi gerekiyor. Biz geliştirdiğimiz cihaz ile bu masrafları azaltıyoruz. Epiqur Gear isimli cihazımız ile sesi kaynağından alıyoruz ve stream ediyoruz. Ses, kaynak çıkışından dış etkenlerden izole şekilde, geliştirdiğimiz donanım ‘Epiqur Gear’ aracılığıyla yüksek ses kalitesinde alınıyor.

Telefon, bilgisayar kamerası veya herhangi bir video encoder cihazla entegre çalışan yazılımsal altyapımız sayesinde, görüntü ‘Epiqur App’ aracılığıyla alınıyor. Yani görüntüyü ses ile online olarak senkronize ediyoruz. Yazılımsal altyapımızla beraber bu anlamda Epiqur Gear’ın tamamen orijinal olduğu söylenebilir.

Cihazımız için henüz seri üretime geçmedik. Cihazın ikinci versiyon için prototip çalışmalarımız sürüyor. Start-upların üretime geçmesi için destek verilen Arçelik Garage yarışmasını kazandık. İş modeli olarak önceliğimiz bir kitle oluşturup müzisyenlerle bağışlarla biletlerle ve komisyonlarla sürdürebildik sağlamak. Verdiğimiz hizmet için uygun bir fiyat var kafamızda. Uygulama hazır çok yakında Apple Store’a çıkacağız.

Epiqur’un avantajları neler?

Aslında tüm gerekli ekipmanları alıp canlı yayın yapmak mümkün ama biz bunların masraflarını kaldırıp online bilet satışının olabileceği, müzisyenlerin bağışlar toplayabileceği kendi ürünlerini satabileceği bir platform oluşturarak müzisyenlerin sektör içindeki bağımsızlıklarını destekleyerek onların tanınmalarını sağlıyoruz.

Müzisyenler canlı yayın gelirlerine bağlı yaşıyorlar ve dağıtım şirketleriyle anlaşıklarında aslında büyük bir gelir elde etmiyorlar. Müzisyenlerin %98’i sektör gelirlerinin en küçük payını paylaşmak durumundalar. Müzik sektöründeki toplam gelirin sadece %8’i, star kategorisine girmeyen müzisyenlere, yani müzisyenlerin %98’ine ait. Prodüksiyon zorlukları ve maliyetleri sebebiyle, müzisyenler kendi imkanlarıyla yüksek kaliteli dijital içerik üretememekte. Dijital ortamda etkin şekilde var olamayan müzisyenler, dinleyici kitlelerini büyütememekte.

Şu an müzik piyasasında da canlı müziğin değeri anlaşılmış durumda. Streaming konusunda yatırım ve yükseliş söz konusu. Apple 1 milyar dolar yatırım yapıyor müzik ve video streaming için. Google Home gibi ev aletleri bedava müzik hizmeti veriyorlar. Canlı müziğin dijitalleştirilmesi yeni bir sektör.

Bu bağlamda Epiqur müzisyenler için önemli bir gelir kapısı, aynı zamanda kullanıcılar için bir sosyalleşme platformu. Müzik severler müzisyenlerle bir araya gelebiliyor. Seyirciyle etkileşimi için sitemizde Chat kısmı var. Yayını yapan kişi tarafından bu chat kısmı takip edebiliyor. Böylece farklı bir konser deneyimi sunuyoruz. Tek başınıza da olsanız veya arkadaşlarınız ev ortamında dinleyebileceğiniz bir dijital konser deneyimi… Bu da değişen kültürle paralel giden bir olgu aslında.

Peki, Epiqur adı nereden geliyor?

Epikuros, bir Antik Yunan filozofu. Ekip arkadaşlarımızdan Cihan Acar, Epikuros’un hayattan haz almakla ilgili bir deyişinden yola çıkarak bu isim fikriyle geldi. Bizler müzik start-up’ı olarak müzik dinlemekten büyük bir haz aldığımız için bu ismi uygun bulduk.

 

Söyleşi: Yılmaz Yeniler- Gizem Seher / Kurumsal İletişim Ofisi