Osman Darcan anısına ‘’Akıllı Sistemler ve Dijital Dönüşüm’’ paneli

Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü Başkanı Prof. Dr. Meltem Özturan, paneli açarken yaptığı konuşmada Osman Darcan’ın programlama teknikleri, nesneye yönelik sistem geliştirme, benzetim, yapay zekâ ve e-öğrenme konularında yetkin bir akademisyen olduğunu vurgularak 20 yıla yakın dostlukları zarfında birlikte pek çok projeye imza attıklarını ifade etti.

Cem Say: Makinalar insana özgü kötü yönleri de öğrenebilir

Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. A.Onur Durahim’in moderatör olduğu panelde konuşmacılar arasında yer alan Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Cem Say, günümüzde akıllı sistemlere ve yapay zekâya her zamankinden fazla ihtiyaç olduğunu; ancak akıllı sistemleri kurduktan sonra kendi aklımızı onlara kiraya vermenin de olumsuz sonuçlara yol açabileceğini belirtti.

Cem Say, günümüzde artık bir makinanın insan zekâsını yenmesinin yeni bir gelişme olmadığına işaret etti ve satranç yarışmalarından örnek vererek; artık yapay zekâ ile üretilen oyunların birbirleriyle yarıştığını vurguladı. Akıllı sistemler ve makinalar geliştirirken insanların önyargılarının ve kötü yönlerinin de makinalar tarafından öğrenilebilir hale geldiğine dikkat çeken Prof. Dr. Say, buna rağmen makinaların hala yapamadığı pek çok şey olduğunu; bunların başında da yaşama zevki, dostluk gibi insana özgü duyguların geldiğini ifade etti.

Aslı Sencer: Paradigmalar değişiyor

Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Aslı Sencer ise konuşmasında günümüzde akıllı ve entegre sistemlerin geliştirilmesinin temel amacının rekabet avantajı sağlamak olarak görüldüğünü ancak bu yaklaşımın yeterli olmadığını söyledi. Müşteri davranış ve beklentilerinin değiştiği günümüzde tedarik zincirlerinin de bu değişime ayak uydurmak zorunda olduğunu ifade eden Sencer bundan böyle iş yapış biçimlerinin, insanın üretimdeki yerinin değişeceğini ve bazı işlerde devreye akıllı sistemlerin gireceğini vurgulayarak tüm bu gelişmelerin paradigma değişimlerine yol açacağını ifade etti.

İlker Akansel: Türkiye’nin ilk 500 şirketinde teknoloji şirketi olmaması düşündürücü

Panelin katılımcılarından, Cisco proje yöneticisi ve aynı zamanda Osman Darcan’ın öğrencisi olan İlker Akansel ise Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin üst yönetimlerinin dijitalleşmeye nasıl baktıklarına dair yapılmış bir araştırmadan bazı sonuçlar paylaştı. Akansel, nanoteknoloji, dijitalleşme, globalleşme gibi faktörlerin şirket stratejilerinde hala mevzuat, insan kaynağı, makro ekonomik faktörlerin gerisinde kaldığını vurguladı.

Türkiye’nin en kurumsallaşmış şirketlerinde bile kararların tepe yöneticilerin tercihlerine göre alındığına dikkat çeken Akansel, Deloitte’un 2016 yılında yaptığı araştırmaya göre; şirket yöneticilerinin dijitalleşme konusuna hala stratejik planlamalarında üst sıralarda yer vermediklerine işaret ederek Türkiye’nin ilk 500 şirketi arasında bir teknoloji firmasının olmamasını düşündürücü bulduğunu söyledi.

Haber ve fotoğraflar: Kurumsal İletişim Ofisi