Rektör Mehmed Özkan lise öğrencileriyle Youtube’da buluştu

Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan, Ortaöğretim Müdürlüğü tarafından çevrimiçi düzenlenen ‘’Benim Tercihim’’ programına konuk oldu. Youtube’da MEB uzmanı Bekir Kul’un moderatörlüğünde gerçekleştirilen programa Trabzon, Van, Hatay ve İstanbul’dan lise öğrencileri katılarak üniversiteye dair merak ettikleri soruları doğrudan Prof. Dr. Mehmed Özkan’a yöneltme fırsatı buldu.

Rektör Mehmed Özkan, ‘’Benim Tercihim’’ programı izleyicilerine Boğaziçi Üniversitesi’nin tarihi, eğitim anlayışı ve değerleri hakkında bilgi verdi; üniversitenin akademik yapısını tanıttı ve öğrencilerden gelen soruları yanıtladı.  Prof. Dr. Özkan, Boğaziçi Üniversitesi’ne özel ve özgün kimliğini kazandıran temel unsurlardan söz etti; üniversitenin kuruluşundan bugüne Temel Bilimler eğitimine büyük önem verdiğini belirtti. Güçlü bir matematik, fizik, kimya, biyoloji eğitimi kadar sosyal bilimler alanında da benzer yetkinlik ve donanımla eğitim vermeyi amaçladıklarını; eğitim-öğretim sürecinde disiplinlerarası geçişkenliği destekleyerek başarılı sonuçlar aldıklarını kaydetti. Özkan, dinleyicilere Boğaziçi’nde öğrencilere sunulan geniş sosyal olanaklar, spor ve sanat faaliyetleri, öğrenci kulüpleri, öğrenci değişim programları, Boğaziçi mezunlarının global ölçekte başarıları gibi üniversiteye dair pek çok konuda bilgiler verdi.

Prof. Dr. Özkan’ın konuşmasından öne çıkan satır başları şöyle;

‘’Başarımızın kaynağı özgür ve çoğulcu eğitim-öğretim sistemimiz’’

Boğaziçi Üniversitesi’nin farklı düşüncelere kucak açan, sorgulayan, sorguladıkça bilginin üretimine katkı sağlayan, farklılıklarıyla değer üreten özgün yapısından da söz eden Özkan, ‘’Üniversitemizdeki her bölüm en üst dilimden, hatta çoğunlukla o dilimin de en üstünden öğrencileri cezbederek tercih nedeni oluyor. 1863 tarihindeki kuruluşumuzdan bu yana özgürlükçü ve çoğulcu bir bakış açısıyla kurgulanmış bir eğitim-öğretim modelini sürdürmekte olduğumuz için hem ülke içinde hem de ülke dışında çok başarılı sonuçlar alabiliyoruz.

Üniversitemizde disiplinlerarası ve geçişkenliği teşvik eden bir yaklaşıma sahibiz. Bu bakışla farklı disiplinler arasında etkileşimi sağlayabiliyoruz. Yapay sinir ağı ile geliştirilmiş bir öğrenme modeline İşletme bölümümüzde uygulama alanı bulmak mümkün olabiliyor. Humanities programımız sayesinde mühendislik okuyan öğrencilerimiz de tarihten sanata genel bilgi ve kültürlerini zenginleştirme olanağı buluyor. Böyle zenginleştirici bir eğitim deneyiminde mühendis olarak mezun olsanız da gelecekte sosyal bir disiplin alanında uzmanlaşmanızın yolunu açmış oluyoruz’’ dedi.

Bilimin dili İngilizce’ye hâkimiyet şart

Prof. Dr. Mehmed Özkan, yöneltilen sorular arasında yer alan yabancı dil eğitimi konusunda da şu bilgileri verdi: ''Boğaziçi Üniversitesi’nde eğitim sistemimiz yüzde yüz İngilizce. Hatta en yoğun Türkçe kullanılan Türk Dili ve Edebiyatı lisans programımızda dahi derslerimiz ağırlıklı İngilizce. Bunu bazen anlamakta güçlük çekenler olabiliyor. Oysa bu yaklaşım Türk Dili ve Edebiyatı’nın dünyaya açılmasında ve bu alanın evrensel bir perspektiften değerlendirilmesi için önemli bir fırsat sunuyor. Belki de bu nedenle olsa gerek, bu bölümümüze gelen öğrencilerimiz de ÖYS’den en üst dilimden çok başarılı öğrenciler.  

Bugün dünyaya baktığınızda bilim dilinin tartışılmaz biçimde İngilizce olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla bizim üretilen bilgiye hakim olmak ve o bilgiyi derinleştirmek için İngilizce bilgisine anadili olan ve günlük İngilizce konuşan bir kişiden çok daha iyi hakim olmamız kaçınılmaz.

Üniversitemiz kuruluşundan bugüne İngilizce eğitime çok büyük önem verdi. Halen çok yoğun bir İngilizce hazırlık programı sunuyoruz. Öğrencilerimiz bu süreç sonunda dil başarısını kanıtladıktan sonra öğrenimlerine devam edebiliyorlar. Kilyos kampüsümüzü bir dil köyü olarak kurguladık ve buraya yatırımlar yapmaya devam ediyoruz’’.

Boğaziçi’nde neden Hukuk ve Tıp Fakültesi yok?

Rektör Mehmed Özkan, en sık sorulan sorular arasında yer alan Boğaziçi Üniversitesi’nin neden Hukuk Fakültesi ve/veya Tıp Fakültesi’nin olmadığı konusuna ise şu açıklamayla yanıt verdi:

‘’Hukuk ve Tıp bizim tarihsel gelişimimiz içinde özellikle girmediğimiz iki alan oldu. Hukuk fakültemizin olmamasının en önemli nedeni yine eğitim dilimizin İngilizce olması. Hukuk Fakültesi için bir girişimimiz özellikle lisans düzeyinde bu nedenle olamadı. Ancak lisansüstü düzeyde ve özellikle uluslararası hukuk gündemimizde. Üniversitemiz bünyesinde Tıp Fakültesi de bulunmuyor olsa da Temel Bilimler alanına yaptığımız çok önemli yatırımlar Tıp alanında yenilikçi katkılar olarak ürünler olarak sonuçlanıyor.  Yani tıp fakültemiz olmadan sağlık bilimleri alanında bir hayli iddialıyız. Sağlık alanında araştırmalar yürüten çok sayıda öğretim üyemiz mevcut. Dört kıtadan patent alma başarısıyla öne çıkan aşı çalışmaları, ayrıca kanser araştırmaları, biyolojik test kitleri, biyomedikal tıbbi cihazlar bu çalışmalarımızdan örnekler verebileceğimiz ana başlıklar ’’.

‘’En başarılı mezunumuza bile yurtdışında kendini kanıtlama şartımız var’’

Rektör Mehmed Özkan ayrıca Boğaziçi mezunlarının yurtdışında uluslararası düzeyde başarıları ile tanındığını ve bunun da üniversite için gurur kaynağı olduğunu belirterek bu başarıda üniversitede verilen eğitimin kalitesi kadar bireylere özgür düşünce, girişimcilik ve özgüven aşılayan Boğaziçi değerler sisteminin de etkisi olduğunu ifade etti.

Özkan, akademisyen olarak üniversiteye dönmek isteyen mezunları ise yurtdışında mutlaka saygın ve lider bir araştırma üniversitesinde veya merkezinde yeni bilgilerle donandıktan sonra ülkemize ve Boğaziçi Üniversitesi’ne yeniden kazandırmayı arzu ettiklerini sözlerine ekledi ve  “Mezunlarımızı yurtdışı deneyimine teşvik etmekten kaçınmıyoruz. Daha güçlü daha donanımlı bilimsel olgunlukla geri kazanabileceğimizi biliyoruz’’ dedi.

Rektör Prof. Dr. Mehmed Özkan ile yapılan söyleşinin tamamını izlemek için: https://www.youtube.com/watch?v=ilkk3SO5a58