Boğaziçi Arşivleri yeni bağışlarla zenginleşecek

Boğaziçi Üniversitesi Arşiv ve Dokümantasyon Merkezi tarafından “Kişisel Arşivlerle İstanbul’da Bilim Kültür ve Eğitim Tarihi” proje sonu tanıtım toplantısı 13 Aralık’ta Nafi Baba Binası’nda gerçekleştirildi. Toplantıda Erdal İnönü, Yakup Kadri Karaosmanoğlu ve Moris Farhi arşivlerinin de Boğaziçi Üniversitesi’ne kazandırılması için çalışmaların sürdüğü belirtildi.

İstanbul Kalkınma Ajansı’nın (İSTKA) “Yenilikçi ve Yaratıcı İstanbul Mali Destek Programı” kapsamında Boğaziçi Üniversitesi Arşiv ve Dokümantasyon Merkezi tarafından 15 Aralık 2016-14 Aralık 2017 tarihleri arasında gerçekleştirilen projede, Boğaziçi Üniversitesi’nde yer alan ve yeni bağışlanan kişisel ve kurum arşivlerinin kataloglanması, dijitize edilmesi ve araştırmacıların kullanıma açılması için çalışmalar yürütüldü. Proje sonu toplantısında proje yürütücüleri Prof. Dr. Cengiz Kırlı ve Dr. Nurçin İleri proje süreci ve sonuçlarını aktardı. Misafir konuşmacı olarak toplantıya katılan Prof. Dr. Zafer Toprak ve Ülkü Özen Türkiye’de arşivciliğin tarihi ve özel koleksiyonların öneminden bahsettiler.

Arşiv ve Dokümantasyon Merkezi Direktörü Prof. Dr. Cengiz Kırlı, merkez bünyesinde bulunan arşivlerin uluslararası standartlara göre kataloglanmasının yapılıp, dijitize edilerek kullanıma açılmasının en önemli hedefleri olduğunu vurguladı. Ellerinde bulunan 12 arşivin Geç Osmanlı Dönemi ve Erken Cumhuriyet Dönemi hakkında tarih, sanat tarihi, dış politika ve siyaset alanlarında önemli bilgiler sunduğunu belirten Kırlı, Anadolu kent ve kültür mirası ile ilgili de günlük hayattan kesitler sunan arşivlerden yedi tanesi ile ilgili çalışmaların İSTKA ile birlikte yapıldığını kaydetti. Robert Kolej ve Amerikan Kız Koleji ile Boğaziçi Arşivleri gibi kurumsal arşivlerin yanında, Adalet Ağaoğlu Arşivi, Leyla Erbil Koleksiyonu, Melih Esenbel Koleksiyonu, Halet Çambel-Nail Çakırhan Arşivi gibi kişisel arşivlerin merkezin bünyesinde yer aldığını aktardı. Bunlara ek olarak da Erdal İnönü, Yakup Kadri Karaosmanoğlu ve Moris Farhi arşivlerinin de Boğaziçi Üniversitesi’ne kazandırılması için protokollerin imzalandığını belirten Kırlı, bir yıllık süreçte tüm bu çalışmalarda verdikleri destek için Boğaziçi Üniversitesi’ne, İSTKA’ya, Koç Üniversitesi ANAMED’e, Salt Araştırma ’ya ve Kadir Has Üniversitesi İstanbul Çalışmaları Merkezi’ne ve projeyi mümkün kılan Boğaziçi Üniversitesi Arşiv ve Dokümantasyın Merkezi çalışanlarına teşekkür etti.

“Kurumlar kişisel arşivlerin kullanıma açılmasını sağlamalı”

Prof. Dr. Zafer Toprak, tarihçilerin arşiv dendiğinde ilk olarak devlet arşivlerini anladıklarını, bunun da tarihçiliğin evrimiyle alakalı olduğunu kaydetti. Tarihte ilk olarak 1789 Fransız Devrimi ile birlikte arşivciliğin başladığını aktaran Toprak, arşivciliğin ulus devletin doğuşuyla yakından bağlantılı olduğunu sözlerine ekledi.

Türkiye’de ise bilgi birikiminde kişisel arşivlerin önemli bir yer tuttuğunu belirten Toprak, kurumların bu arşivleri kullanıma açması gerektiğini, Boğaziçi Üniversitesi’nin de bunu yapmaya çalıştığını söyledi. Arşivlerdeki belgelerin kataloglanmasından sonra, bilgiye dönüşme evresinin de önemli olduğunu ifade eden Toprak, araştırmacıların da sadece devlet arşivlerini değil, kişisel arşivleri de dikkate alması gerektiğini, bu sayede geleneksel tarihyazımının ötesine geçen akademik çalışmaların hız kazanacağını, kişisel arşivlerin bu amaç doğrultusunda çok zengin malzemeler barındırma potansiyeli olduğunu ifade etti.

Boğaziçi Üniversitesi Arşiv ve Dokümantasyon Merkezi’ne Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu Arşivi’nin bağışlanmasını sağlayan, Baltacıoğlu’nun yakın dostu Haldun Özen’in eşi Ülkü Özen de çok önemli bir dostluğun sevgi ve saygı dolu izlerini barındıran bu arşivin oluşma sürecinden bahsetti ve bu arşivin Boğaziçi Üniversitesi gibi bir kurumda muhafaza edilmesinin kendileri için çok önemli olduğunu aktardı ve merkez ekibine özverili çalışmalarından dolayı teşekkür etti.

Arşiv ve Dokümantasyon Merkezi Direktör Yardımcısı Nurçin İleri de İSTKA ile yürütülen bu proje kapsamında, amaçlarının İstanbul’un özgünlüğünün kaynağı olan tarihi ve kültürel mirasın ve İstanbul belleğinin oluşumuna katkıda bulunacak malzemenin gün yüzüne çıkartılmasını hedeflediklerini, bundan sonraki süreçte de ulusal ve uluslararası seviyede kamu kurumları ve özel kuruluşlarla iş birliğini geliştirerek çalışmalarına devam etmek istediklerini belirtti. Merkez bünyesinde yer alan ve 1850’lerden günümüze eğitim, kültür ve bilim tarihine ışık tutan yedi özel koleksiyon ve arşivin bir kısmının araştırmacıların kullanımına açıldığını belirten İleri, farklı dil ve içeriğe sahip koleksiyon evrakına web sitesinden nasıl erişileceğini de anlattı Proje süreci ve sonuçları ile ilgili bilgi için: http://bogaziciarsivleri.boun.edu.tr/ sitesine, merkezde bulunan koleksiyonlar ile bilgi almak için ise http://arsivmerkezi.boun.edu.tr/ sitesine başvurulabilir.

Haber: Talat Karataş/Kurumsal İletişim Ofisi

Fotoğraflar: Kenan Özcan