Bedenimizi anlamadan duygularımızı çözemeyiz

‘’Mesafeyi Korusak da Boğaziçi ile Yakınız’’ mottosuyla düzenlenmekte olan ‘’Corona Günlerinde Hayat Dersleri’’ sohbetlerinin 12 Mayıs’taki konuğu Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Serra Müderrisoğlu, "Bedeni Zihni İyileştirmek için Kullanmak" konusunu ele aldı. Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü / Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Zeynep Uysal’ın sunuşuyla başlayan sohbet Zoom platformunda gerçekleştirildi.

Sunumunda zihnimizi iyileştirmek üzere bedenimize nasıl yaklaşabileceğimiz konusunda önemli ipuçları sunan Serra Müderrisoğlu; insanların temelde iki duygusu olduğunu; bu duyguların güvende olduğunu hissetmek ve tehdit altında hissetmek olduğunu belirtti. Bu duyguların zihinsel değerlendirme ve algıyı önemli ölçüde etkilediğini aktaran Müderrisoğlu; bilişsel anlamda, düşündüğümüz kadar kontrol sahibi olmadığımızı belirtti.

Karantina döneminin başından örnek vererek pek çoğumuzun ilk günlerde zihinsel anlamda herhangi bir şeye odaklanma zorluğu çektiğini anımsatan Müderrisoğlu, belirsizliğin getirdiği stres ve odaklanma sorunun zihinsel faaliyetleri sekteye uğrattığına dikkat çekti. Bu dönem en önemli yoksunluklarımızın başında diğer insanlarla üç boyutlu temas halinde ve  etkileşimde bulunamamanın geldiğini sözlerine ekleyen Müderrisoğlu, koku alma, duyma, dokunma gibi temel duyularımızda da bu etkileşimsizliğe bağlı eksiklikler yaşadığımızı aktardı.

Stresin tehdit algısıyla ortaya çıktığını ve içinde olduğumuz belirsizlik durumunun tetikleyici bir unsur olduğunu anlatan Müderrisoğlu, ‘’Tehdide karşı dayanıklı ve donanımlı olduğumuzdan emin olamamak bizi strese sokabiliyor. Kontrol duygusunu yitirebiliyoruz ; bu da bedende korku mekanizmasını hayata geçiriyor’’ diye devam etti.

Travmayı zihinle çözülebilecek bir zorluk olarak görmek yerine bedenin travmaya dair yeniden düzenlenmesi için bazı metotların geliştirildiğini belirten Serra Müderrisoğlu, bedenin stres veya travma karşısında dengelenmesi mümkün olmadığı zaman duygu ve düşüncelerin dengelenemediğini vurguladı.

Sunumunda klinik psikolog Peter Levine ve Stephen Porges gibi uzmanların beden sistemleri temelli yaklaşımlarından ve somatik deneyimleme yöntemlerinden bahseden Müderrisoğlu; kaygı, stres gibi duygu durumlarında bedendeki kaynakları kullanabileceğimize değindi. Topraklanma egzersizi sayesinde bedeni olduğu yerde rahat bırakma ve ayakları zemine basma yoluyla rahatlama; kaynak bulma egzersizi sayesinde ise zihni olumsuz düşüncelerden olumluya yönlendirme ve bedendeki sorunlu alanlar yerine güçlü ve sağlam alanları arama gibi tekniklerden söz eden Müderrisoğlu yine bu tür stresli ve zor zamanlarda ses ile çalışmanın, şarkı söylemenin beden üzerinde olumlu etkiler yaratacağını sözlerine ekledi.

Müderrisoğlu konuşmasının son bölümünde ise kendini güvende hissetmek, beden dengesini ve duyguları daha olumlu hale getirmek için şu aktivitelerin etkili olabileceğini belirtti; Şarkı söylemek, nefes egzersizleri yapmak, masaj, meditasyon, yoga, prebiyotik, omega-3 zengini  besinlerle beslenmek ve kendini kucaklamak.