Boğaziçili girişimcilerden kahveseverler için yepyeni bir buluş

Dünyada ilk kez CloudBrew® demleme tekniği ile hazırlanan Bulut Kahvesi, üçüncü dalga kahve kültürüne yepyeni bir lezzet getiriyor. Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin içinde yer aldığı bir grup girişimci tarafından geliştirilen Bulut Kahvesi, kahveseverleri soğuk su buharıyla demlenmiş farklı bir kahve deneyimine davet ediyor. Kahve sektöründe dünyada ilk defa kullanılan bu yeni tekniğin mucidi Boğaziçi Üniversitesi Kimya Öğretmenliği Bölümü'nde okuyan Umut Özdemir. Patent alan Bulut Kahvesi girişiminin diğer üyeleri ise Gurur Saygır (BÜ İngilizce Öğretmenliği Bölümü öğrencisi) , Emrah Uluğ (BÜ Kimya Öğretmenliği Mezunu, Ege Üniversitesi Çevre Bilimleri Yüksek Lisans Öğrencisi), İrem Yazgan (BÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü öğrencisi), Çağlar Ekim (Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü mezunu) ve Naci Erdem Gökçe (BÜ Felsefe Bölümü öğrencisi, İÜ İşletme Bölümü mezunu).

‘’İçime Hazır, Sağlıklı, Doğa Dostu Kahve’’ sloganıyla yola çıkan Bulut Kahvesi’nde nitelikli kahve çekirdekleri soğuk su buharı kullanılarak, vakumlu ve hijyenik ortamda ısıl işlem uygulamadan demleniyor. Bu buluşun patentini de alan Boğaziçili girişimciler, kahve çekirdeğindeki aromatik bileşenleri yüksek verimle son ürüne aktararak diğer demleme tekniklerinde elde edilemeyen bir lezzet elde ettiklerini belirtiyor. Hali hazırda Instagram’dan satın alınabilen ve İstanbul’da Hisarüstü ve Cihangir’de seçilen cafelerde tüketicilerle buluşan Bulut Kahvesi önümüzdeki yılın başında online satışa da geçecek.

Halen Hisarüstü’ndeki atölyelerinde kurdukları laboratuvarda üretim yapan Bulut Kahvesi ekibi, önümüzdeki dönem yeni yatırımlarla buluşmayı hedefliyor ve endüstriyel üretime geçmek için gün sayıyor. Ar-ge çalışmalarına İTÜ Çekirdek Kuluçka Merkezi’nde devam eden ekip Kasım ayında finali düzenlenecek olan Big Bang Start-up Challenge yarışmasında çeyrek finalde yarışacak.

Bulutta demlenmiş sağlıklı, doğa dostu kahve

Şekersiz, katkı maddesiz, yüksek oranda antioksidan ve düşük asidite içeren bir kahve içimi sunan Bulut Kahvesi’ni farklı kılan özelliklerin başında kahveyi içime hazırlarken diğer tekniklere kıyasla daha az kaynak tüketmesi geliyor. Bulut Kahvesi daha az kahve ve enerji tüketilerek elde ediliyor ve doğa dostu anlayışa uygun olarak depozitolu cam şişelerde sunuluyor.

Bulut Kahvesi’ni yaratan ekipten Naci Erdem Gökçe kahve sektörünün Türkiye’de yıllık yüzde 70 gibi bir büyüme rakamı olduğunu, kahve çekirdeği tüketiminin ise yüzde 14 arttığını belirterek Türkiye pazarının dünyada en hızlı büyüyen kahve pazarlarının başında geldiğini ekliyor.

Avrupa’da kahve tüketimi kişi başına yıllık 3.3 kilogram iken Türkiye’de bu rakam son yıllarda hızla artarak 1 kilograma ulaşmış durumda. Tüketim açısından dünyanın en hızlı büyüyen pazarlarından biri olan Türkiye’den çıkan bir marka olarak CloudBrew tekniğini dünyaya tanıtmak istediklerini belirten ekipten Çağlar Ekim,  ‘’Dünyada kahve tüketmeyen ülke yok, bu anlamda her yer birer pazar. Yurtdışına ilk adımlarımızı atmak için kapsamlı bir araştırma yapıp doğru pazarları belirleyeceğiz. Bizim butik marka olmak gibi bir iddiamız yok. CloudBrew’un dünya çapında yeni bir teknik olarak bilinmesini, çevre ve doğa dostu bir yapı olarak tanınmasını istiyoruz. Bu açıdan ruhen ve kalite anlamında butik kalmak istemekle beraber pazar açısından butik kalmak gibi bir iddiamız yok. Yola yeni çıktık ama buluşumuza güveniyoruz ve hayli iddialıyız,’’ diyor.

‘’Kahve tarihindeki en son büyük icada baktığımızda 20. yüzyıl başında üretilen ve patentlenen espresso makinesini görüyoruz.  Espresso makinesinden sonra geliştirilen  diğer ürünlerde ya sıcak su ya da sıcak su buharı kullanılıyor. Bir de soğuk suyun kullanıldığı çeşitli soğuk demleme teknikleri var. Bizim buluşumuzda ise ilk kez soğuk su buharı kullanılarak kahve hazırlanıyor. Dolayısıyla espresso makinesi nasıl kahve tarihinde yerini aldıysa biz de buluşumuzun benzer bir şekilde kabul göreceğini düşünüyoruz,’’ diye ekleyen ekip üyeleri üçüncü dalga kahvede manuel demleme tekniklerinin ve kahve çekirdeğinin niteliğinin öne çıktığını ve henüz net bir tanımı olmayan dördüncü dalgada ise sürdürülebilirliğin ve kaliteli çekirdekten üretilen kahveyi ulaşılabilir şekilde sunabilmenin önemli hale geldiğini ekliyorlar.

Bulut Kahvesi soğuk olduğu gibi sıcak su veya sıcak süt katılarak ya da ısıtılarak içilebiliyor. Yaklaşık 8 hafta süreyle tazeliğini kaybetmeyen kahveyi kendi damak tadına göre seyrelterek tüketmek de mümkün.

Kahve posasını Boğaziçi Üniversitesi’nde Tarlataban gibi kuruluşlarla paylaşacaklarını, gelirlerinin yüzde 10’unu ise sokak kedilerine mama için kullanmaya başladıklarını belirten Bulut Kahvesi ekibi, ‘’Bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı vardır’’ deyişinden hareketle tüketicinin damağında uzun süre izini kaybetmeyecek bir tat bırakmayı hedefliyor.

https://www.instagram.com/bulutkahvesi/