“Bugün gereksinimi olduğuna inandığımız her öğrenciye destek olabiliyoruz”

Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği’nin (BÜMED) aylık yayını Boğaziçi Dergi, Ekim 2015 sayısında Boğaziçi Üniversitesi Burs Ofisi Koordinatörü Nişvan Kabakçı ve Burs Ofisi Direktörü Zeyno Beşikçi ile söyleşi yaptı. Yasemin Dut’un gerçekleştirdiği söyleşide burs hizmetleri, bursların önemi ve Burs Ofisi’nin önümüzdeki dönemdeki hedefleri konuşuldu.

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

Nişvan Kabakçı: Ben Boğaziçi Üniversitesi 1980 Ekonomi mezunuyum. 1976'da geldiğimizde, üniversite Güney Kampüs’ten ibaretti ve bizler lisenin ilk yıllarından itibaren Boğaziçi Üniversitesi’ne girme hayalleri kurmuştuk, High School’dan sınıfça Boğaziçi'ni kazandık. Burada çok keyifli bir eğitim dönemimiz oldu. İki kardeşim de Boğaziçi mezunu. Böylece, üniversite ile sıkı bir bağım oluştu sanırım.

Gürson Çocuk Sağlığı Vakfı, Yeşil Adımlar Çevre ve Eğitim Derneği, Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nda çalıştım. Halen çalıştığım Doğal Hayatı Koruma Vakfı'nda da değişik konularda sürdürdüğümüz çalışmalar sosyal ve toplumsal olaylara bilinçli bir yaklaşım sergileme imkânı verdi. Bugün de bu heyecanla Burs Ofisi'nde Zeyno’yla beraber çalışıyoruz.

Zeyno Beşikçi: 1986’da Saint Benoit’yı bitirdikten sonra Marmara Üniversitesi’nde Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Bölümü’nde okudum. Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’ne yüksek lisans için kabul edildiğimde Bölüm Başkanı Üstün Ergüder’di. Burs Ofisi’nde 2011 sonunda onun önerisiyle çalışmaya başladım.

Nişvan’ın dediği gibi, hakikaten heyecanla yapıyoruz bu işi, Burs Ofisi’nin yönlendirmesiyle burs alan öğrencilerin hayatlarında nasıl değişiklikler olduğunu görmek müthiş mutluluk veriyor bize.

Üniversitemizde hangi burslar var ve bursların önemi nedir?

Nişvan Kabakçı: Burslar, başarı ve gereksinim olarak ayrılıyor. Biz Boğaziçi Üniversitesi'ne gelmiş her öğrenciyi başarılı addediyoruz. O yüzden “İlk 100” dışında başarı bursu yok, hemen hepsi gereksinim bursu çatısı altında; nakdi ve ayni (yurt, yemek, kitap, yaz okulu) şekilde olabiliyor.

Bursların, eğitimine devam etmek için desteğe ihtiyacı olan öğrenciye katkısını çok önemsiyoruz. Devlet bursları ve üniversitelerin kendi yarattıkları burs imkânları gereksinim sahibi bu öğrencilere ulaştırılıyor ve eğitimlerini sürdürebiliyorlar.

Ancak, özel üniversitelerin açılması ve iyi öğrenciyi kendi üniversitelerine çekmek istemeleri noktasında burslar, etkili bir tercih aracı olarak kullanılmaya başlandı.

Zeyno Beşikçi: Her akademik yılın başında, ön kayıttan hemen sonra, burs başvuruları yapılır. Öğrenciler online başvuru formunu doldurup ailelerinin gelir durumunu gösteren bazı belgeleri teslim ederler. Ekim ayı içinde Burs Ofisi’nde bir hafta boyunca çok yoğun, bir o kadar da zevkli bir mülakat süreci olur. Mülakatlara bizimle beraber bütün fakültelerden, çoğu gönüllü hocalar katılır ve sonra öğrencileri nakdi ve/veya ayni burslara yönlendiririz.

Nişvan Kabakçı: BÜ’nün burs imkânlarını artırmak için hem kendi bünyemizde geliştirdiğimiz yeni uygulamalarla hem de sponsorların katkısıyla imkânlarımızı genişlettik ve bugün gereksinimi olduğuna inandığımız her öğrenciye destek olabiliyoruz.

Bunu nasıl başardınız? “Her öğrenciye destek olabiliyoruz,” iddialı bir söz.

Nişvan Kabakçı: Projemizi sunduk ve Garanti Bankası bize destek olmayı kabul etti. Var olan uygulamaları daha verimli hale getirdik. 150. Yıl kutlamaları vardı, buradan da destek sağlandı. Ayrıca, üniversitenin mezunlarıyla bir ağ oluşturma yönünde ciddi çalışmalar yapılıyor. Desteğin sürmesi çok önemli ve gerekli.

Böyle bir üniversiteye gelip eğitim alınmışsa bunun bir şekilde sürdürülebilirliğine katkıda bulunmak toplumsal bir sorumluluk. Bizim de bu bilinçle hareket etmemizi son derece doğal ve doğru buluyorum.

Zeyno Beşikçi: Öğrencilerin, ailelerinin sosyo-ekonomik durumuyla ilgili verdiği bilgilerin doğruluğuna inanırız, durumlarını belgelerle açıklamaları da gerekiyor zaten. Burs Ofisi’ne gelip destek talep eden öğrencilerin buradan umutla çıkmasını istiyoruz. Boğaziçi Üniversitesi’nde okudukları yıllar boyunca, temel gereksinimleriyle ilgili kaygı duymadan derslere odaklanmalarını ve hem okuldaki kulüp faaliyetlerinin hem de İstanbul’da yaşamanın sağladığı avantajlarla ruhlarını ve zihinlerini zenginleştirmeleri için, onların hayatına anlamlı bir katkı sağlamaya çalışıyoruz. Bu açıdan da, evet, Burs Ofisi’ne gelip destek talep eden öğrencilerin sahiden ihtiyacı varsa bu desteği alabildiğini düşünüyoruz.

Çalıştığınız dönemde sizi özellikle etkileyen bir olayı paylaşır mısınız?

Nişvan Kabakçı: Birinci senemizde yani 2012 yaz döneminde öğrencilerle tercihlerini yaptıkları dönemde birebir görüşerek imkânlarımızı anlatıyorduk. Neticede, Türkiye birincisi, ikincisi ve üçüncüsü Boğaziçi Üniversitesi'ni tercih etti. Bu benim çok mutlu olduğum bir olaydı.

Zeyno Beşikçi: Bir öğrencimiz onu yönlendirdiğimiz vakfın burs formunu doldururken, “Sadece 11 kardeş için yer ayırmışlar, biz 14 kardeşiz, geri kalanları formun en altına yazabilir miyim?” diye sormuştu, çok tatlıydı.

Mesela bir başka öğrenci aklıma geldi, sekiz kardeş, baba yok, anne iş buldukça çalışıyor, bazen yakınlar aileye yardım ediyor. Öğrenciye nakdi ve ayni burs desteği sağladık; ama öğrenci ofise gelip gitmeye devam etti, daha fazla burs istediğini söyleyip duruyordu. Sonunda, bursun bir miktarını ailesine gönderdiğini anladık.

Çok sevinerek görüyoruz bu tür zorlukları aşarak gelen öğrenciler, bir iki yıl içinde kendilerine güvenen ve kendilerini çok daha iyi ifade eden gençler oluyorlar.

Yaptıklarınız ve yapmak istedikleriniz neler?

Nişvan Kabakçı: Biz öğrenci ile görüşürken ister istemez onun sorununun bir adım ötesinde sorunsuz alanını da keşfedip, verdiğimiz desteğin çözüme katkısını ve resmi bir bütün olarak görmesini, bütünü değerlendirmesini sağlamaya çalışıyoruz. Bu da Boğaziçi Üniversitesi'ni kazanmış, eğitimine başlamış bir gence geleceğe ümitle bakmasını hatırlatmak şeklinde oluyor.

Yurtlarda kalan tüm öğrencilere Ferdi Kaza Sigortası yapıldı, bunun kendi haklarını bilmek konusunda daha da bilinçlenmelerine katkısı olduğunu düşünüyorum.

Boğaziçi Üniversitesi’nde eğitim gören TÜBİTAK uluslararası madalyalı öğrenciler, üstün başarılı öğrenciler kategorisine alındı ve başarı burslarından yararlandılar. Türkiye'de bu uygulama bir devlet üniversitesinde ilk defa yapıldı.

Zeyno Beşikçi: Bundan sonra yapmak istediklerimiz arasında, sanat ve sporla ilgilenen öğrencilere yönelik burs desteğini yaygınlaştırmak da var. İsteyen bütün öğrencilere Müze Kart alabiliyoruz. Müze Kart pahalı bir şey değil; ama bunun okul tarafından isteyen bütün öğrencilere sunulması ayrıca teşvik edici de oluyor. İKSV’yle görüştük, onlara “BÜ öğrencilerinden sanata ilgi duyanlara Lale Kart vermek istiyoruz, sizin de bu konuda bir katkınız olabilir mi?” diye sorduk, tekrar görüşeceğiz.