Müzik ve Psikoloji ilişkisi tüm boyutlarıyla tartışıldı

Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Topluluğu’nun düzenlediği 2. Psikoloji Günleri: Müzik ve Psikoloji temalı etkinlikte psikoloji ve müzik arasındaki ilişkinin doğası farklı alanlardan çalışan uzmanların katkılarıyla tartışıldı.

 

Psikoloji bölümü hocalarından Doç. Dr. Esra Mungan'ın açılış konuşmasıyla başlayan etkinlikte bir konuşma yapan Suzi Amado müziğin terapideki yerinden ve sanat terapisinin farklı ekollerden nasıl etkilendiğinden bahsetti. Amado müziğin; tanık olmak, empati kurmak, aynalamak, deneyimi tutmak, deneyimi derinleştirmek ve terapötik etkileşim amaçlarıyla kullanıldığını anlattı.

 

İkinci konuşmacı Doç. Dr. Gülden Teztel ise kaygı ve heyecan sözcüklerinin terminolojisinden bahsetti. Teztel’in konuşması müzisyenlerin sahneye çıkmadan önce veya sahnede yaşadıkları birtakım zorluklar ile kaygılarının psikolojik temelleri üzerineydi.

 

Etkinliğin misafir konuşmacılarından DJ Psikolog Cenk Erdem, müziğin psikolojideki rolü hakkında konuştu. Müzik tercihlerinin; benlik kavramıyla, değerler ve inançlarla, bağımlılık-bağımsızlık meseleleriyle, özdeşleşme ve benlik algısı ile ilişkili olduğunu vurguladı.

 

Psikoloji bölüm hocalarından Yrd. Doç. Dr. Gaye Soley ise müzik algısının evrensel olup olmadığını araştıran birçok deney anlattı. Basit ritim, Balkan ritmi ve Karmaşık ritimlere farklı kültürlerden gelen bebeklerin nasıl tepki verdiğinden ve zaman geçtikçe bu ritimlerdeki farklılıkları ne derece fark edebildiklerinden araştırmalardan örnekler vererek bahsetti.

 

Özgür Salur’un Müzik Terapisi hakkında bilgi verdiği etkinlikte aynı zamanda Müzik Terapisi konulu atölye çalışması da gerçekleştirildi. Danny Lundmark’ın atölyesinde ise ritim kullanımıyla müzik terapisinin nasıl yapılabileceğine dair örnekler sergilendi.

 

Etkinlikten fotoğraflar ve bilgi için ziyaret ediniz

https://www.facebook.com/media/set/?set=a.1181697055192726.1073741838.944056938956740&type=3