Sınırları Aşan Kadınlardan Başarı Hikâyeleri

Boğaziçi Üniversitesi ve Facebook iş birliğinde bu sene ikincisi düzenlenen Boğaziçi Women Leaders Summit (BWL’19) 8 Mart 2019 Cuma günü Albert Long Hall’de “Sınırları Aşan Kadınlar”ı buluşturdu. Kadın liderlerin ilham veren başarı hikâyelerini genç kadınlarla paylaşarak rol model oldukları zirveye iş kadınlarından sanatçılara, sporculardan akademisyenlere çeşitli alanlardaki fark yaratan kadınlar katıldı.

“Sınırları Aşan Kadınlar” temasıyla bu sene ikincisi düzenlenen Boğaziçi Women Leaders Summit (BWL’19) sunucu Özge Uzun’un karşılama konuşmasıyla başladı. 8 Mart’ın kız kardeşlik çatısı altında diğer kadınların başarılarını kutlamak içim özel bir gün olduğunu vurgulayan Uzun, gittikçe dijitalleşen dünyada kadınların ekonomiye katılımlarının giderek arttığına dikkat çekerek sınırları aşarak liderliğe yükselmiş kadınlardan hikâyelerini dinlemenin önemine değindi.

“Üniversiteleri ayakta tutacak olan kadınlardır”

 Zirvenin açılış konuşmasını yapan Boğaziçi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Zeynep Atay, akademik hayatta kadınların yerine değindiği konuşmasında Boğaziçi Üniversitesi’nde 210 kadın, 213 erkek öğretim üyesiyle neredeyse yarı yarıya bir oran olduğunu paylaştı. Üniversitedeki diğer oranları da aktaran Atay, “3 rektör yardımcısından 2’si, 4 fakülte dekanından 3’ü ve 2 yüksekokul dekanının 2’si de kadın, aslında Boğaziçi Üniversitesi kadınlarla yürüyor,” ifadeleriyle yönetim kadrosundaki kadın erkek dağılımına dikkat çekti. Atay, öğrenci düzeyindeki cinsiyet dağılımından bahsederken mühendislik fakültesi bölümlerine gelen kadın öğrencilerin sayısının artması gerektiğini belirterek “Kadınlar cesaretle her istedikleri bölüme başvursunlar, gelecekte üniversiteleri ayakta tutacak olan kadınlardır,” ifadeleriyle konuşmasını sonlandırdı.

Boğaziçi Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü mezunu ve Facebook Türkiye Ülke Direktörü Derya Matraş, 20 yıl önce mezun olduğu üniversitede genç kadınlara seslenebildiği için gurur duyduğunu paylaşarak konuşmasına başladı. “Genç bir kadın mühendis olarak daha fazla kadının teknolojide, bilimde, mühendislikte yer alması gerektiğine inanıyorum,” ifadelerini paylaşan Matraş, dünyanın giderek dijitalleştiğini ve kadınların ekonomide söz sahibi olmak için teknolojik gelişmeleri yakalaması gerektiğini belirtti. “Ekonominin büyümesinde en büyük çarpan etkisi kadınların iş hayatına katılması ve teknoloji kadınlara farklı seçenekler tanıyarak ekonomik özgürlük getiriyor,” ifadelerini kaydeden Derya Matraş, sınırları aşan kadınların sırrının kendilerine engel koymaması ve pes etmeden çalışmaya devam etmeleri olduğunu vurguladı.

“İşte Kız Kardeşlik” başlıklı söyleşide TurkishWIN&BinYaprak kurucularından Melek Pulatkonak’ın sorularını yanıtlayan oyuncu Tuba Ünsal, ilham veren kadınların hikâyelerini sahneye taşımak istediği için kendi yapım şirketini kuruş sürecini anlattı: “Oyunculuk kariyerimde bir noktada tıkanmıştım ve o sırada KAGİDER’in bir toplantısında hayranlık duyduğum kadınları dinleyerek onların da benzer yollardan geçtiklerini gördüm, beklemek yerine adım atmak gerektiğini fark ettim.” Ünsal, kendi deneyimlerinden de yola çıkarak kadınların anne olduktan sonra iş hayatında yaşadığı sıkıntılara dikkat çekti ve iş hayatındaki annelere süt odaları, kreşler gibi gerekli düzenlemeler sağlamanın önemini vurguladı.

“Geleceği kurmak için kadın hareketinin yanında olmalıyız”

“Sıra Erkeklerde” başlıklı panelde bir araya gelen Levent Erden, Bekir Ağırdır, Cüneyt Yavuz, Sami Kariyo ve Recep Canpolat ise toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve cinsyet ayrımcılığının önüne geçmek için erkeklerin üzerine düşen görevlerden bahsettiler. KONDA Genel Müdürü ve Yanındayız Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Ağırdır, toplumun dönüşümünde kadınların yerine dikkat çekerek “Onur, haysiyet gibi kavramlar cinsiyetçi bir yerden tanımlanıyor ve kadına bakış üzerinden şekilleniyor; oysa sadece vicdani bir mesele olarak değil geleceği kurmak için de kadın hareketinin yanında olmalıyız,” sözlerini ekledi. Bugün 100 kadından sadece 22’sinin çalışma hayatının içinde olduğunu ve bu 22 kadından da sadece 11’inin sosyal güvencesi olduğunu ekleyen Ağırdır, cinsiyet ayrımcılığının evde kumandanın kimin elinde olduğundan başladığını vurguladı.

“Yolun Başında Olsaydım” başlıklı panel ise Boğaziçi Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği mezunu sunucu Jülide Ateş’le birlikte Ayşegül Aydın, Bengi Korkmaz, Özlem Denizmen ve Pelin Özkan’ı genç kadınlarla buluşturdu. “Ancak bir prens öptüğünde uyanan prensesleri anlatan masalları dinleyerek ataerkil bir gelenek içinde büyütülüyoruz. Ben 15 yaşında evlenmiş bir kadının kızıyım, annem bizi her zaman dışarıdaki hayatta var olmayı telkin ederek büyüttü,” sözleriyle başarı hikâyesinin arka planını da aktaran Jülide Ateş, başarılı kadınların sırrının motivasyon olduğunun altını çizdi.

Derya Matraş’ın moderatörlüğünü üstlendiği “Kanatlarım Var” isimli panelde konuşan paralimpik yüzücü Sümeyye Boyacı ve müzisyen Nil Karaibrahimgil kendi kanatlanma hikâyelerini paylaştılar. 2018 Paralimpik Avrupa Şampiyonası’nda Avrupa birincisi olarak Cumhuriyet tarihinde yüzmede ilk kadın Avrupa şampiyonu olan Sümeyye Boyacı, “Beni motive eden şey genelde beni durdurmak isteyen insanlar, bana bir şey yapma denilirse o işi kesin yaparım,” ifadeleriyle başarı sırlarını paylaştı. Türkiye Eğitim Vakfı’yla birlikte “Nil’in Kızları” isimli burs fonu projesini başlatan Karaibrahimgil ise “Kendi paranızı kendiniz kazanın, tek taşınızı ya da almak istediğiniz her neyse onu kendiniz alın. Bir kadını en fazla güçlendiren ve kanatlandıran şey bu,” sözleriyle genç kadınlara seslendi. Oğlunu yetiştirirken kadına saygıyı öğretmeye özen gösterdiğini ekleyen Karaibrahimgil, “Cinsiyet ayrımcılığı çocuk kitaplarındaki rollerle başlıyor, dizilerde bile kadınları her zaman evde görüyoruz,” ifadeleriyle var olan zihniyetin değiştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Gün boyu devam eden zirve, kendi alanlarında lider olmuş kadınların deneyimledikleri zorlukları nasıl başarı hikâyelerini dönüştürdüklerini paylaşmalarına olanak tanıdı.

 

 

Galeri 6 Fotoğraf