Türkiye siyaseti üzerine 'elinde belgelerle konuşan' oluşum: Doğruluk Payı

Siyaset biliminin kurucusu sayılan Floransalı filozof Niccolò Machiavelli, ‘’Hükümdar’’ adlı kitabında bir siyasetçi için yalan söylemenin ne derece gerekli bir meziyet olduğundan bahseder. Ünlü İngiliz yazar George Orwell ise siyasi dil için ‘Yalanları doğru gibi gösterip hürmet edilmesi gerekeni katletmek ve boş lafa muteber görüntüsü vermektir’’ der. Sadece bu düşünürler için değil çoğu vatandaş için de siyaset denince akla ilk gelenlerden biri yalan söylemekken güncel siyasette doğruyu nerede, nasıl aramalı? İşte bu noktada karşımıza 'Doğruluk Payı' çıkıyor.

Doğruluk Payı, Türkiye’de siyasi aktörlerin daha sorumlu, seçmenin ise daha bilgili olmasına katkı sağlamayı amaçlayan tamamıyla bağımsız bir girişim. Doğruluk Payı ekibi, Türkiye’de siyaseti etkileyen aktörlerin demeçlerini günlük olarak takip edip, bu demeçlerin doğruluğunu kamuya açık kaynaklardan kontrol ediyor ve sonuçlarını www.dogrulukpayi.com web adresi üzerinden kamuoyuyla paylaşıyor. Haziran 2014 itibariyle ilk analizlerin yayınlanmaya başlandığı sitede şu anda beş yüzden fazla beyanatın analizine yer veriliyor. Bir 'Ortak Gelecek için Diyalog Derneği' girişimi olan Doğruluk Payı projesine başından beri katkıda bulunan iki Boğaziçi'li isim var: bu sene itibariyle Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde doktora programına başlayan Koray Kaplıca ve aynı bölümün lisans programından 2009 senesinde mezun olup şu an Sabancı Üniversitesi'nde doktora tezini yazmakta olan Bengi Ruken Cengiz. Ekibin geri kalanı da yine sosyal bilimlerle akademik anlamda içli dışlı kimselerden oluşuyor ve Kaplıca'nın ifadesiyle ekip üyelerinin bu akademik arka planları beyanatların objektif bir bakış açısıyla analizi açısından önemli.

Doğruluk Payı'nın ortaya çıkışı 2008 yılındaki Amerikan başkanlık seçimlerine dayanıyor. Seçim süreci boyunca başkanlığa aday iki isim olan Obama ve McCain'in ortaya koyduğu siyasi söylemlerin doğruluk paylarını incelemek üzere politifact.com ve factcheck.org adı altında iki oluşum harekete geçiyor ve Amerikan kamuoyunda büyük bir yankı uyandırıyor; öyle ki ikisi de o sene Pulitzer ödüllerine aday gösteriliyor ve politifact.com ulusal habercilik kategorisindeki ödüle layık görülüyor. Gelen güzel geri dönüşlerin ardından seçim sonrası için sürdürebilir bir hal alan bu iki oluşum aynı zamanda 'fact-checking' hareketi içinde iki ana akımın temsilcisi durumunda: politifact.com analizlerinde medya dilini kullanırken Pennsylvania Üniversite'sinin bir projesi olan factcheck.org akademik bir dili tercih ediyor. Bugün Fransa'dan Avustralya'ya dünya üzerinde pek çok ülkede fact-checking oluşumları var. Bunlardan bir kısmı ülkelerin büyük medya kuruluşlarının yan organları olarak hizmet verirken ülkemizde bu hareketin öncüsü konumundaki Doğruluk Payı, bağımsız sivil bir inisiyatif ve kullandığı dil itibariyle de akademik analiz sunanlar arasında yer alıyor.

Doğruluk Payı'nın hikayesini anlatırken Cengiz, 'Biz ilk etapta ülkemizde veri okur yazarlığını artırmayı amaçladık. Bunun için de oluşturduğumuz içeriklerde kullandığımız kaynakları belirtiyoruz ve buralardan edindiğimiz verilere analizlerimizde grafikler şeklinde yer veriyoruz. Böylece takipçilerimizin herhangi bir uzmanlık hiyerarşisine gerek kalmadan birincil kaynaklardan elde edilen verileri okuyabilme imkânı oluyor.' diyor. Bu sayede site artık bir referans sitesi haline gelmiş. Ekip sitenin bilgi verici yönünün yanı sıra zamanla sivil toplum baskı mekanizması haline dönüştüğünü ve bunun beklentilerinin üstünde artı bir değer olduğunu ifade ediyor. Cengiz'e göre bu artı değer, ülkemizdeki geleneksel medyanın aslında araştırmacı gazeteciliğin bir sorumluluğu olan siyasi söylem analizlerine yer vermek yerine daha çok sloganların peşinde olması sonucu ortaya çıkan eksikliği doldurması itibariyle önem kazanıyor.

Siteye yüksek seviyede geri dönüşler oluyor. Bu geri dönüşler yapılan analizler için kaynak önerilerinin yanı sıra gündemden alınan çeşitli siyasi beyanatların değerlendirilmesi talebi şeklinde de gerçekleşiyor. Kaplıca, ‘’Bazı siyasilerden sitemizde yer alan analizlerin doğru olmadığına dair itirazlar aldığımız da oldu fakat değerlendirmeye aldığımız demeçleri haber ajansları ve TBMM'nin yayın organı olan Meclis Haber gibi açık kaynaklardan derliyoruz ve böylece süreci emin bir şekilde objektif ve şeffaf tutuyoruz.' şeklinde konuşuyor ve hatta tarafsızlığı sağlayabilmek adına ele alacakları siyasi beyanatların sahiplerini seçerken mecliste yer alan dört partinin koltuk sayısına oranlı bir kota sistemi uyguladıklarını sözlerine ekliyor.

Doğruluk Payı ekibinde yavaş yavaş gönüllüler de yer almaya başlamış. Ortak Gelecek için Diyalog Derneği üyelerinden bir kaç kişi kurucu ekibe dâhil olmuş ve yakın zamanda analizlerde altında imzası yer alacakların içinde Boğaziçi Üniversitesi'nden lisans öğrencileri de var. Böylece bir tecrübe aktarımı gerçekleştirildiğini ifade eden Cengiz, 'Doğruluk payı merak edilen bir söylemi kısa bir sürede kaynaklarına giderek değerlendirmek mümkün ve bu proje bu değerlendirmeyi yaklaşık üç dört paragraflık bir yazı halinde internet sitesi üzerinden kamuoyuyla paylaşarak siyasi ortama tarafsız bir katkıda bulunma imkanını sağlıyor. Bu açıdan ortaya konulan, aktivizm pratiği adına yapılabilecek anlamlı bir iş.' şeklinde Doğruluk Payı'nın önemini vurguluyor.

Doğruluk Payı hakkında daha detaylı bilgi için http://www.dogrulukpayi.com/ web adresi ziyaret edilebilir.

 Söyleşi: Hasan F. Yetim / Kurumsal İletişim Ofisi