Rektör Prof. Dr. Mehmet Naci İnci: “Artan nüfusu beslemek için gıda üretimini arttırmak yeterli değil”

Türkiye Bilimler Akademisi’nin (TÜBA) Dördüncü Gıda ve Sağlıklı Beslenme Sempozyumu “Alternatif Gıda Kaynakları” başlığıyla Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlendi. Etkinlikte konuşan Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci İnci, “2050’de dünya nüfusunun 10-12 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor. Daha kentli ve kalabalık hale gelecek nüfusu beslemek içinse gıda üretiminin yüzde 70 artması gerekiyor. Ancak bunu yapmak gıda güvenliği sağlamak için yeterli değil, bu nedenle alternatif gıda kaynaklarına yönelik artan ilgi var” dedi.
Osman Yalçın

Türkiye Bilimler Akademisi’nin (TÜBA) Dördüncü Gıda ve Sağlıklı Beslenme Sempozyumu “Alternatif Gıda Kaynakları” başlığıyla alanda çalışan bilim insanı ve uzmanların katılımıyla Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall Binası’nda 11 Kasım’da gerçekleşti. Alternatif gıda kaynakları, ekoloji ve iklim değişikliği gibi gıda güvenliği tehditlerinin tartışıldığı sempozyumda gerçekleşen konuşmaların kapsamlı bir kitap haline getirilerek politika üreticilerine katkı sunulması da amaçlanıyor.

“DÜNYA NÜFUSUNUN ARTIŞI ALTERNATİF GIDA KAYNAKLARINA İLGİYİ ARTTIRDI”

Sempozyumun açılışında konuşan Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci İnci, dünya nüfusunun artışıyla beraber alternatif gıda kaynaklarına ilginin yükseldiğini ifade etti. Bu alanda daha fazla araştırma-geliştirmenin yapılması gerektiğini sözlerine ekleyen Rektör Prof. Dr. İnci şöyle konuştu: 

Dünya nüfusunun 2050’de 9.7 milyar, başka bir görüşe göreyse 10-12 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor. Şehirleşme oranındaki hızlı artışla beraber gelişmekte olan ülkelerde nüfusun yüzde 70’ininse kentlerde yaşam süreceği öngörülüyor. Bu nedenle daha kalabalık, daha kentli ve zengin nüfusu beslemek için gıda üretiminin de en az yüzde 70 oranında artması gerekecek. Ancak üretimi arttırmak gıda güvenliğini sağlamak için yeterli değil. Küresel iklim değişikliği, fiyat artışları, yerel afetler ve hastalıklar uzun vadede gıda güvenliğini büyük ölçüde tehdit ediyor. Bu gelişmelerin paralelinde mevcut gıda uygulamalarının olumsuz, çevresel, sosyal ve ekonomik karakterleri ortaya çıktıkça insanlar artık gıda sistemini ciddi bir şekilde sorgulamaya başladı. Bu doğrultuda insanlar artık alışılmış gıda kaynaklarının dışında yeni alternatifler gıdalara yönelmeye başladı. Bu açından daha verimli, daha kapsayıcı, daha dayanıklı ve sürdürülebilir tarım gıda sistemlerini araştırılması ve konuya daha bütüncül yaklaşmak üzere farklı disiplinlerin birlikte çalışması amacıyla TÜBA’nın gayretleriyle oluşturulan TÜBA Gıda ve Beslenme Çalışma Grubu kuşkusuz çok önemli bir işlevi yerine getiriyor.“

“GIDA TEDARİĞİ DAHA BÜYÜK BİR SORUNA DÖNÜŞECEK”

Türkiye’nin gıda konusunda kendi ihtiyaçlarını karşılayan bir ülkeyken, şu an kendi kendine yetemeyen bir ülke konumuna geçtiğini ifade eden TÜBA Başkanı Başkan Prof. Dr. Muzaffer Şeker de Türkiye’nin dünya ticaretinin gıda sektöründeki önemli tedarik zincirinde yer alan bir ülke olmasının da bu noktada önemli bir payının olduğunu söyledi. Başkan Şeker, “Dünyadaki sosyokültürel, coğrafi, dini gibi nedenlerden dolayı gıdayla ilgili ayrı bir başlık açmak ve gıdanın, sağlıklı beslenmenin farkındalığını oluşturmak son yıllarda ciddi bir bilimsel çalışmaya dönüştü. Alternatif kaynakları, verimliliği, tedarik zincirindeki lojistik destek gibi birçok başlıkta yeni çalışmalar ve aramalar devam ediyor. Ülkemiz insanı belki farkına varmıyor ama birçok ülkede raflar boşalıyor, yerine yeni ürünler konulması noktasında zorluklar yaşanıyor. Özellikle Covid-19 pandemisi sonrası ortaya çıkan tabloda üretim sorunları, hammadde, doğal kaynak yetersizliği, bölgesel krizler, savaşlar nedeniyle bir gıda sorunu yaşanıyor. İklim değişikliği, üretim kaynaklarının ortaya koyduğu hasarlar, ekolojik sistemde ortaya çıkan boşluklar bu konunun giderek daha büyük bir soruna dönüşeceğinin habercisi olarak açıkça görülüyor” ifadelerini kullandı.