"Türkiye ve İran Ortadoğu ve Kafkasya’nın güvenliğinde kritik öneme sahip"

Boğaziçi Üniversitesi Enerji Politikaları Merkezi’nin ev sahipliğinde, Tahran Üniversitesi, İran Ticaret Odası ve The Research Institute for Energy Management & Planning (RIEMP) işbirliğiyle “Resilience and Independence in Energy (RIE)” konferansı düzenlendi. “Investing in Iran- Through the Golden Energy Gate” başlıklı konferansın açılış konuşmasını Boğaziçi Üniversitesi Enerji Politikaları Merkezi Direktörü Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu yaparken, İran Eski Enerji Bakanı Hamid Chitchian ile konunun uzmanları gün boyunca farklı panellerde görüşlerini dile getirdiler. Konferansın ilk panelinde İran ve Türkiye ticari ilişkileri ile bu ilişkilerin bölgeye etkisi tartışıldı.

Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu

Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, konferansta sektörün önemli temsilcilerinin ve konunun uzmanlarının bir araya geldiğini ve yeni dönemde iş dünyasının iki ülke ilişkileri üzerine neler yapabileceğinin tartışılacağını söyledi. İki ülke ilişkilerinin ve enerji konusunda gelecekte nelerin yapılabileceğinin konuşulduğu açılış panelinde Kumbaroğlu ilk sözü Türkiye-İran İş Konseyi Başkanı Bilgin Aygün’e verdi.

Bilgin Aygün, Türkiye ve İran’ın bankacılık, ulaşım, enerji gibi birçok konuda ekonomik ilişkilerinin olduğunu ve bu ilişkilerin ikili anlaşmalar sayesinde, bariyerleri aşarak daha da geliştirildiğini vurguladı. Tarihsel ve kültürel bağları olan iki ülkenin 500 km’ye yakın sınırı paylaştığını belirten Aygün, iki ülkenin bölgede jeopolitik ve ekonomik olarak önemli olduğunu ifade etti. Türkiye’nin petrol ve doğalgaz ihtiyacını dışardan gidermesi gerektiğini, İran’ın ise petrol ve doğalgaz açısından zengin olduğunu aktaran Aygün, iki ülke ekonomilerinin birbirini tamamlaması gerektiğini aktardı. İki ülke arasındaki enerji ilişkilerinin aynı zamanda Avrupa’nın enerji güvenliğini ve ikmalini sağlamlaştıracağını da vurguladı.

Tahran Üniversitesi, Enerji Yönetimi ve Planlaması Araştırma Enstitüsü Başkanı Dr. Seyed Hossein Iranmanesh ise enerjinin ekonomi üzerindeki önemine değindi. İran’ın 150 milyar varille dünya petrol rezervinde dördüncü sırada olduğunu aktaran Iranmanesh, doğalgaz rezerviyle birlikte İran’ın gayrisafi yurt içi hasılasının yüzde 10’unun enerjiden geldiğini belirtti. Bütün bunların yanında geleceğe dönük adımları atmak için enstitülerinde çalışmalar yürüttüklerini aktaran Iranmanesh, ikili ilişkilerin geliştirilmesi için bu gibi toplantıların önemine de değindi.

“İkili ilişkilerde en önemli başlık enerji”

İran eski Enerji Bakanı Hamid Chitchian ise dost ve kardeş olan iki ülkenin tarihsel ve kültürel bağlarına vurgu yaparken bölge üzerindeki ekonomik, siyasi ve sosyal etkilerinin öneminin altını çizdi. Türkiye ve İran’ın işbirliğinin Ortadoğu ve Kafkasya’nın güvenliği ve gelişimi açısından kritik olduğunu belirten Chitchian, konferansın ikili ilişkiler ile iki ülkenin ve bölgenin güvenliğine katkıda bulunacağına inandığını aktardı.

İkili ilişkilerde en önemli başlığın enerji olduğunu belirten Chitchian, enerji sektörünün boru hatları, doğalgaz sektörünün gelişimi ve pazara ulaşım gibi birçok faktöre bağlı olduğunu sözlerine ekledi. İran’ın enerji rezervinin güçlü olduğunu, Türkiye’nin de pazarının gelişmiş olduğunu ancak enerjiye ihtiyacı olduğunu aktaran Chitchian, ilişkileri geliştirmenin bu anlamda kaçınılmaz olduğunu sözlerine ekledi. Bu anlamda yeni adımlar atmak gerektiğini vurgulayan Chitchian, doğalgaz ve petrole karşılık elektrik enerjisinin değiş tokuş edilebileceğini aktardı. İran’ın bu sistemi Ermenistan ile uyguladığına dikkati çeken Chitchian, o sistemde para alışverişinin olmadığını sadece elektrik ve petrol değiş tokuşunun olduğunu söylerken, bölge ülkelerinin bu sistemi daha fazla benimsemesi gerektiğini de aktardı. Irak ve Suriye’de güvenliğin tesis edilmesinden sonra bu ülkelerin de ilk olarak elektriğe ihtiyaç duyacağını aktaran Chitchian, bölge ülkeleri arasındaki altyapının geliştirilmesinin önemine değindi.

Konferansa University College London’dan katılan enerji uzmanı Chris Cook ise Amerika’nın dünya enerji piyasasını kontrol etmeye çalışmasını eleştirdi. Petrol fiyatlarının sürekli değiştiğini ve Amerika’nın ihtiyaçlarına ve politikalarına göre artırıldığını aktaran Cook, bu anlamda enerji ihtiyaçlarını gidermede petrolün gittikçe masraflı olmaya başladığını vurguladı. Amerikan Başkanı Donald Trump ve danışmanlarının enerjiyi domine etmeye çalıştıklarını ancak bunun dışında bir politikalarının olmadığından bir süre sonra bu stratejilerinin çökeceğini belirtti. Geleceğin enerjisinin insan beyni olduğunu vurgulayan Cook, bu anlamda Boğaziçi Üniversitesi, Tahran Üniversitesi ve University College London’ın bu gibi konferansları düzenlemesinin, gelecek açısından çok önemli olduğunu ve olası problemlere çözümlerin ancak bu şekilde bulunabileceğini sözlerine ekledi.

İran Petrol Bakanlığında Hazar Denizi Petrol ve Gaz Direktörlüğü’nde çalışmalar yürütmüş olan Mahmood Khaghani ise Ermenistan ile yapılan elektrik-petrol alışverişinin tarihçesini anlatarak bu sistemin daha da yaygınlaştırılması gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu da Avrupa devletlerinin bu gibi enerji entegrasyonlarını uzun zamandan beri uyguladığını ve Türkiye ile İran başta olmak bölge ülkelerinin de bu sisteme geçmesi gerektiğini söyledi.

Haber: Talat Karataş / Kurumsal İletişim Ofisi

  • Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu